30 Mayıs 2022 Pazartesi

CİNLERİN İNSANLARA VERDİĞİ RAHATSIZLIKLAR:: 1.Sürekli uyku ve halsizlik 2.Unutkanlık ve kararsızlık 3.Ani karar degişiklikleri

 CİNLERİN İNSANLARA VERDİĞİ RAHATSIZLIKLAR::

1.Sürekli uyku ve halsizlik
2.Unutkanlık ve kararsızlık
3.Ani karar degişiklikleri
4.Vucutta ve kafada uyuşukluk
5.Çene sıkma
6.Ense üstünde ağrı
7.Aile dahil herkesten şüphe etme
8.Hayal dünsasına çekilme sürekli hayal kurma
9.Ayak tabanlarında yanma
10.Kontrolsüz hareket etmek kendini kontrol edememe
11.Hayatınızda yaşamış olduğugunu kötü anılarınızın ve
olumsuzlukların istemsizce devamlı aklınıza gelip gitmesi
12.Sürekli kendine zarar verme isteği
13.Devamlı intahar düşünceleri.
14.Aşırıya kaçan şevhet isteği
15.Toplum içinde daralma sıkılma
16.Kuran okunan bölgede esneme ve halsizlik
17.Ailenize karşı kin ve kibir beslemek
18.Dinden uzaklaşma ve rabba isyan
19.Gusulsüz gezme isteği
20.Bereketsizlik ve kazandığı parayı elde tutamama

Ceviz yaprağı adından da anlaşıldığı gibi ceviz ağacının yapraklarından elde edilen bir yaprak türüdür. Ceviz yaprağı geçmiş zamanlardan beri b

 

CEVİZ YAPRAĞININ MÜTHİŞ FAYDALARI
Ceviz yaprağı adından da anlaşıldığı gibi ceviz ağacının yapraklarından elde edilen bir yaprak türüdür. Ceviz yaprağı geçmiş zamanlardan beri bir çok hastalık için şifa olarak kullanılır. Ceviz ağacı henüz yapraklanmaya başlamadan önce mayıs ayında çiçek vermektedir.
Ceviz ağacı yaprakları ne zaman toplanır?
Ceviz ağacı yaprakları mayıs ayında çiçek verir haziran ortalarına doğru toplanacak kıvama gelir.
Ceviz yaprağı faydaları nelerdir?
Geçmişten günümüze kadar ceviz ağacı yaprağı bir çok hastalıkta şifa niyetine kullanılmaktadır. Ceviz yaprağının sağlığımız için bir çok faydası bulunmaktadır.
İşte ceviz yaprağının faydaları…
Ceviz yaprağının en önemli faydası vücutta bulunan toksinleri atmasıdır. Ceviz yaprağı çayı düzenli olarak içilirse vücutta bulunan mikropları, bakterileri ve toksinleri vücuttan atmaya yardımcı olacaktır. Bu durumda da özellikle bağırsaklarda bulunan kurtlar için ceviz yaprağı önerilmektedir.
Hemen hemen her kanser çeşidinde alternatif tıp takviyesi olarak ceviz yaprağı kullanılmaktadır. Vücutta hızla artış gösteren kötü huylu hücrelerin yok edilmesi konusunda ceviz yaprağı oldukça faydalı sonuçlar verdiği gözlemlenmiştir.
Ceviz yaprağı kullanılarak oluşturulan merhem ve macunlar, yaralarınızın daha çabuk iyileşmesini sağlar.
Ceviz yaprağının saça faydaları nelerdir ?
Ceviz yaprağı saç rengini parlaklaştırmaya, böylelikle saçınızın daha sağlıklı görünmesine yardımcı olur. Ceviz yapraklarını püre haline getirerek, şampuanınıza koyarsanız saçınız eskisinden daha sağlıklı ve daha canlı bir görünüme kavuşacaktır.
Ceviz yaprağının cilde faydaları nelerdir?
Ceviz yaprağını cildinize uygulamak için, yarım litre su ve 20 gr kurutulmuş ceviz yaprağı yeterlidir. Su kaynar derecede olmamalı, suyun sıcaklığı 50-60 derecede olmalıdır. Yarım litre suyun içine ceviz yapraklarını ufalayarak atar ağzını kapatır ve kullanıma hazır hale gelmesi için 1 saat beklersiniz.
Nasıl kullanılır?
Sabah ve akşam günde 2-3 defa kullanabilirsiniz. Bir pamuk yardımı ile yüzünüze kompres yaparak kullanabilirsiniz. Bu uygulama sayesinde cildinizdeki sivilceler ve sivilce izleri kaybolacaktır.
Ceviz yaprağı çayının faydaları nelerdir?
Ceviz yaprağı çay olarak da tüketildiğinde sağlığımıza oldukça faydalı bir içecek haline gelir.
İşte ceviz yaprağı çayının faydaları…
- Bağırsak parazitleri oluşumunu engeller. Böylelikle adeta müshil etkisi yaratır.
- Romatizma tedavisinde kullanlır
- Damla (gut) hastalığına iyi gelir
- Kan şekerini düşürmeye yardımcı olur.
- C vitamini eksikliği yaşayanlara birebirdir. Adeta bir c vitamini deposudur.
Ceviz yaprağı çayı nasıl yapılır?
Yarım olarak ya da bir tatlı kaşığı ince kıyılmış ceviz yaprağı, 1 su bardağı ölçeğindeki kaynar su ile birlikte haşlanır. 5 dakika boyunca demlendirilen su ve yaprak, demleme ardından süzülür. Ardından bu çay gün boyunca 1 veya 2 bardak yudum yudum içilebilir.alıntı

*_Bu vatanın kıymetli evlâdı ve Din-i islâmın aziz mensûbu Muhterem efendim.!_

 *_Bu vatanın kıymetli evlâdı ve Din-i islâmın aziz mensûbu Muhterem efendim.!_

Bir asırdır ve hususen de son yıllarda ; Bu ümmet arasında önce açıklık saçıklığı sıradanlaştırdılar.. ardından da sokaklarda kız erkek gayri ahlaki hal ve hareketleri.. müteâkiben dizi filimlerde aile içi sapkın ilişkileri, aşk-meşk-zinayı dramatize ederek sanki mazûr ve mâkûlmuş gibi sundular.. sonra zinayı sıradanlaştırdılar.. *_şimdi ise; eş cinsellik,livata,lezbiyenlik, LGBT’yi,çocuk pornosunu ve derken kız çocuklarının birbirlerine aşık olmalarını.. çocuklarımızın bilinç altına,zihinlerine,algı ve anlayışlarına subliminal mesajlar verecekleri çizgi filimlerle;_* *hayasız,sapık,inançsız,edepsiz,fûhuş ve imansız nesli yetiştirmek peşindeler..*
Sadece çocukları bozmuyorlar, bir yandan da çeşitli proğramlarla böyle çocuğu olan ailelere olayı anlayışlı karşılamaları öğretiliyor. Hatta onları savunmaları bile öğütleniyor.
Dikkat edin böylesi evlatları olanları onları ıslah etmeleri değil onlara anlayışlı davranıp ve serbest bırakmaları öğretiliyor..
*_Allah için birbirimizi uyaralım ve uyandıralım..!_* çocuklarımızı-gençlerimizi bu ve benzeri filimlerden uzak tutalım..
Böylesi bozguncu proğram ve filimlerin engellenmesi ve kaldırılması için ve yerli,milli, manevi,âhlaki ve kültürel proğramları talep etmek kasdıyla *mutlaka CİMER vb yerlere usûl ve ûslübünce şikayet ve isteklerde bulununuz..*
Duyarlı vatandaş duyarlı mü’min olalım..
*_Unutmayınız.! Mü’min hayra anahtar.. Şerre kilittir. Hiç değilse şer ve zarar ehli kadar da gayretimiz olsun.. onların batıl dâvalarına verdikleri hizmetleri kadar hâk dâvaya hizmet edelim ki hesap gününde rezil ve mûazzeb olmayalım ve hizmetimizin büyük mükâfatlarını alabilelim inşââllâh ._*
*MeSutAdabağlı Hoca*
*Lütfen.! Bütün mesajlarımız gibi bu mesajları da paylaşınız.*

Hikmet damlalari! ŞEYTAN'A VE NEFSİNE UYMA" ● Az uyu.

 Hikmet damlalari!

ŞEYTAN'A VE NEFSİNE UYMA"
● Az uyu.
● Az konuş.
● Cömert ol.
● Nefsine muhâlefet et.
● Tevâzu'lu, alçak gönüllü ol.
● Güler yüzlü ol.
● Dedikoduya karışma.
● Tefekkürü unutma.
● Mümkün olduğu kadar kimseden bir şey isteme.
● Kat'iyyen kimseyle münâkaşa etme.
● Kimsenin aybını görme ve araştırma.
● Halka fazla meyletme.
● Kim bir şey isterse vermeğe çalış.
● Tembellik etme.
● Zamanını boşa geçirme.
● Gaflet yerlerine hiç uğrama.
● Peygamber sav'in sünnetine tam sarıl.
● Kardeşlerine itirâz etme, peki demeyi öğren.
● Ruhsatlarla değil, azîmetle amel et.
● Muhakkak her gün Kur’ân-ı Kerîm’den bir bölüm oku.
● Dersini her gün muntazam yap.
● Tam edepli ol.
● Sabır dinin yarısıdır; unutma.
● Mekrûhlardan mutlaka kaç.
● Şek ve şüpheden uzak ol, sıdk ehli ol.
● Öleceğini bilsen yalan söyleme.
● İzinsiz başkasının evine veya odasına girme.
● Aceleci olma.
● Asabî olma.
● Sûizannı bırak.
● Hırsı bırak.
● Her şeyin sonunu tevekkül ile bekle, Kadere her zaman teslîm ve râzı ol.
● Müslümana karşı aman buğzetme.
● Benlik taşıma.
*Eller yahşî, ben yaman;*
*eller buğday ben saman* de ve öyle de ol.
● Nefsini dâimâ zemmet/kötüle.
● Duâ ederken kardeşlerini unutma.
● Uyuyan kardeşinin uykusunu hayırlı bil.
● Şeytâna fırsat verme; uyanık ol.
● Nefsine fırsat verme; kontrol et.
● Dilini zikrullahda dâim eyle.
● Evinden dışarı çıkınca *nazar ber kadem*eyle/ayak uçlarına bakarak yürü.
● Sadakayı unutma.
● Erken yat erken kalk.
● Akâid ve fıkıh öğren.
● Hadisleri öğren ve onlarla amel et/en az kırk tane.
● İlminle âmil ol/bildiklerini uygula.
● Devamlı istiğfâr ehli ol.
● Kimden bir nasîhat duysan, kendi ayıplarını düşün.
● İbâdetleri beğenmezlik etme.
● Haktan uzaklaştıracak kötü arkadaşın bulunmasın; varsa terk et!
● Âsî kimselerin yüzüne bakma ki, basîret gözün kapanır.
● Sabah akşam murâkabeyi/iç kontrolü elden bırakma.
● Kibir ve ucubu/amellerini beğenmeyi terk et.
● Namazın vaktinden evvel abdest al, ezan okunmadan câmide bulunmağa çalış.
● Allah’ı ve ölümü aklından çıkarma.
● Yaptığın iyilikleri ve sana yapılan kötülükleri unut.."

Arkadaşlık ağaca benzer, kurudu mu yeşermez artık.

İyi güne aldanıp dostlarım var sanırsın, Unutma! Gerçek dostu, kötü günde tanırsın..

*BU DEVİRDE OKUMAKTA BAŞA BELA*

― İkisinin de karnı aç olan,

Bir Aslan’la bir Tilki birlikte ava çıkmışlar,
Çayırlıkta sakin sakin otlayan bir eşek görmüşler.
Tam dişlerine göre..!
― Aslan baş tarafına geçmiş, tilki arka tarafına ...
― Bunun üzerine otlamaya biraz ara veren eşek:
― Anladım beyler, demiş, beni yiyeceksiniz.
Ama beni yerseniz Padişah’la başınız derde girer!
― Niyeymiş o..? diye sormuş Aslan.
― Ben “Padişah’tan Fermanlı Eşek” im de ondan.
― Hadi canım, demiş Aslan. Hani ferman’ın nerde..?
― Arka sağ ayağımın altındaki nal’a kazılı vaziyette, demiş eşek.
― Aslan uzaktan Tilki’ye işaret ederek ...
― Okuyuver şunu, demiş, bakalım doğru muymuş..?
― Tilki uyanık ...
― Valla benim okumam yazmam yok..! demiş.
― İyi, demiş Aslan öfkeyle.
Çekil kenara, ben kendim okurum…!
― Tabii Aslan, eşeğin arka ayağındaki fermanı okumaya çalışırken, eşek öyle bir tekme patlatmış ki ...
Aslanı 10 metre geriye atarak bütün kemiklerini kırmış ...
Bunun üzerine, eşekle tek başına baş edemeyeceğini bilen ...
― Tilki hızla uzaklaşırken kendi kendine söyleniyormuş:
― "Ulan bu devirde okumak da başa belâ..!

Yanlış anlamak için tetikte bekleyene doğruyu asla anlatamazsın..!!!

⚠️GENÇLİK BİR AHLAKSIZLIĞA SÜRÜKLENİYOR⚠️ ❕HEDEF 3. BİR CİNS MEYDANA GETİRMEK❕ ❗OYUN BÜYÜK❗

 

⚠️GENÇLİK BİR AHLAKSIZLIĞA SÜRÜKLENİYOR⚠️
❕HEDEF 3. BİR CİNS MEYDANA GETİRMEK❕
❗OYUN BÜYÜK❗
👉Bundan 10-15 yıl öncesine kadar bir erkeğin kaş almasını hayal dahi edemezdik. Binde bir böyle bir vaka ile karşılaşsak o kişiye farklı bir gözle bakardık. Şimdi metrosexuel diye bir terim uydurmuşlar. Kalın kaşını inceltmeyen erkeği bakımsız olarak görüyorlar ve küçümseyip dışlanıyor.
➖Bu öyle bir akım ki, gençlerin arasında virüs gibi yayılıyor.
Pembe, çiçekli dar gömlek, kırmızı kısa ve dar, ya da yırtık ve düşük kot pantolonlar giyiyorlar.
Adım başı kadınsı bir erkekle karşılaşıyor fakat artık şaşırmıyoruz. Zaten bu ve benzeri durumlarda en kötúsü alışmak..
👉Değerli kardeşlrim bu büyük bir proje. 3. Bir cins oluşturmaya çalışıyorlar.
Sakallı, makyajlı, kadınsı ucube tipler. Veya erkeksi kadınlar.
Türkiyede bu proje 80 li yıllarda denenmiş ve bunun neticesi sonraki yıllarda ortaya çıkmır.
Medyada bilinçli olarak bu tipleri bize sunuyorlar. Ünlülerin veya çocuklarının cinsiyet değiştirmelerini ballandıra ballandıra haber yapıyorlar. Onlara başrolleri veriyor, çok izlenen programlara sunucu yapıyorlar.
➖Dudakları botokslu, kirli sakallı, bazen sahnede, bazen türbe (güya) ziyaretinde. Bazen içiyor, bazen Mevlüt (güya) okutup dua ediyor. Komiklik yapıyorlar, yoksul kişilere yardım ediyorlar. Çoğu kişiye sevimli, cana yakın geliyorlar.
Oysa bunların tümü çok tehlikeli ve sinsi bir projenin parçaları. Sapkın ve çarpık ilişkileri yaygınlaştırarak genç dimağların imanlarını, milli ve manevi değerlerini alt-üst etmektir.
➖Gençler bunlara özeniyor. Örnek alıyor. İlgi görmek, dikkat çekmek, farklı görünmek isteyen çocuk ve gençler için bu kişiler büyük bir rol model.
➖Dört bir tarafımızdan kuşatıldık dostlar. Siyonist kafirinin hedefi islamın son kalesi Aile ..
➖Aileler çocukları yetiştirme konusunda yetersiz kalıyor. Çocuklarımıza öyle bir manevi terbiye ve zırh vermeliyizki bu ve benzeri zehirlere karşı panzehir olsun.
➖Evlatlarımızı internetten bir yere kadar uzak tutabiliriz. Okul, çevre, sokaklar her taraf yangın yeri artık.
☝️Dua edelim, nasihat edelim, sohbet edelim, yaşantımızla güzel örnek olalım yavrularımıza. Çok yalnız ve boş bırakmayalım.
Sonra Allah'a tevekkül edelim. Gayretimiz ve ümidimiz eksik olmasın.
☝️ "Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar.".
(Bakara 128)

Allah dört zümrenin cesedini çürütmez,Toprak yiyemez: 1-Peygamberler, 2---Varisleri, 3-Kur'an talebesi, 4-Şehitler!

Dünya iki nimetten ibarettir, şartlı istifade ye müsade vardır; 1-Yenilenler,içilenler,koklananlar,giyilenler,e helal olmak şartıyla 2- Kadınlar,a nikah şartı ile müsade edilmiştir. Hz. Ali (R.A.), Hz. Ammar bin Yasire şöyle söylemişti: Ya Ammar! Dünya için mahzun olma. Zira dünya altı şeydir. Bunlar: Yenilen, içilen, giyilen, koklanan, binilen,nikâhlanandır. Dünyada yenilen şeylerin en kıymetlisi baldır. Bal; bir sineğin tükrüğüdür. İçilen şeylerin en değerlisi olan suyu ise bütün hayvanlar içer. Giyilen şeylerin en üstünü olan ipeği bir kurt dokur. Koklanılan şeylerin en üstünü olan misk; geyik kanıdır. Binilen şeylerin en değerlisi olan at üzerinde; adamlar öldürülür. Nikâhlanan (kadınlar ise) üzüntü üzerine üzüntüdür.

 


☝️ İnsanın Yedi Şâhidi •☝️ Allahû Teâlâ Hazretlerinin, İnsanın Aleyhine Şâhidlik Edecek Tam Yedi Şâhidi Vardır. Bunlar: 1. Mekân Şâhidlik Edecek.

 

☝️ İnsanın Yedi Şâhidi •☝️
Allahû Teâlâ Hazretlerinin, İnsanın Aleyhine Şâhidlik Edecek Tam Yedi Şâhidi Vardır.
Bunlar:
1. Mekân Şâhidlik Edecek.
Allahû Teâlâ Hazretleri Şöyle Buyururki:
O Gün Yer Bütün Haberlerini Anlatır.
Zilzâl: 99/4
2. Zaman Şâhidlik Edecek.
Bir Haberde (Hadîste) Şöyle Geldi: Her Yeni Bir Gün Kişiye, “Ben Yeni Bir Günüm. Ben Senin Yaptıklarına Şâhidim!” Diye Nidâ Eder.
3. Dil Şâhidlik Edecek.
Allah Celle Şânühû Şöyle Buyurur: Kendi Dilleri, Elleri ve Ayakları, Yapmış Olduklarına Şâhidlik Ettikleri Gün, Onlar Büyük Azâba Uğrayacaklardır.
Nûr: 24/24.
4. Organlar Şâhidlik Edecek.
Allahû Teâlâ Hazretleri Şöyle Buyurur: Bizimle Elleri Konuşur, Ayakları da Şâhidlik Eder.
Yâsîn: 36/75.
5. İki Melek Şâhidlik Edecek.
Allah Azze ve Celle Hazretleri Buyurmuştur: Oysa Yaptıklarınızı Bilen, Değerli Yazıcılar Sizi Gözetlemektedir.
İnfitâr: 82/10.
6. Divân Şâhidlik Edecek.
Allahû Teâlâ Hazretleri Şöyle Buyurdu: Bu Kitâbımız, Sizin Aleyhinize Konuşuyor. Biz, Yaptıklarınızı Şüphesiz Tek Tek Kaydediyoruz.
Câsiye: 45/29.
7. Rahmân Şâhidlik Edecek.
Cenâb-ı Hakk Buyuruyor: Yaptıklarınıza Daldığınız Ânda Mutlaka Biz Sizi Görürüz.
Yûnus: 10/61.
O Hâlde Ey Âsi Kul.! Bunca Şâhid Senin Aleyhine Şâhidlik Edince Hâlin Nice Olur, Hiç Düşündün mü?
| Rûhu’l-Beyân Tefsîri 30-2, Sâhife: 414.
🌹CUMA-I ŞERİFİNİZ HAYIRLI OLSUN🌹
⚘BEREKETLİ SABAHLAR⚘

28 Mayıs 2022 Cumartesi

“Ey insanlar topluluğu! Zinadan uzak durunuz. Çünkü onda altı tane kötü haslet vardır. Bunların üçü dünyada, üçü ahirettedir. Dünyadakiler şunlardır: 📖 Dünyada; ◕ Zina güzelliği giderir, ◕ Fakirliğe sebep olur, ◕ Ömrü kısaltır, 📖Ahiretteki kötü hasletlere gelince: ◕ (İlahi) gazabı, ◕ Kötü bir şekilde hesaba çekilmeyi, ◕ Cehennemde de edebi kalmayı gerektirir.(İbnu’l Cevzi) Zina, Allah’ın (cc) azabını celbeder Zillete düşmesine ve borç batağına düşmesine sebebtir. “Hz. Allah'ın gazabı, zina edenlere karşı çok şiddetli olur.” (İmam Suyuti) “Bir yerde zina ve faiz işenirse (oranın halkı) kendilerine Allah’ın (cc) azabını davet etmiş olurlar.” (Hakim) Ayeti Kerime de; ''Bundan sonra tövbe edip ıslâh olanlar (düzelenler) hariç. Muhakkak ki Allah, Gafur’dur (mağfiret edendir), Rahîm’dir (Rahîm esmasıyla tecelli edendir). Bir âyet-i kerîmede, ırzlarını koruyanlar övüldükten sonra: "...eşleri ve câriyeleri müstesna. Onlarla olacak ilişkiden dolayı kınanmazlar. Işte bunun ötesine geçenler, haddi aşanlardır..." (Mü'minûn, 23/5-7) Zina etmek, bir kadınla nikâhsız veya haksız olarak cinsel temasta bulunmaktır. “Âdemoğluna zinadan nasibi takdir olunmuştur. O buna mutlaka erişir. Gözlerin zinası bakmak, Kulakların zinası dinlemek, Dilin zinası konuşmak, Elin zinası tutmak, Ayakların zinası yürümektir. Kalbe gelince o, arzu eder, ister. Üreme organı ise, bunu ya gerçekleştirir, ya da boşa çıkarır.” (Buhârî, İsti’zân 12, Kader 9; Müslim, Kader 20-21. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Nikâh 43) Büreyde (r.a) der ki: Rasûlullah (s.a.v), Hz. Ali’ye hitaben şöyle buyurdu: “Ey Ali, âniden bir haramı gördüğünde dönüp tekrar bakma! Zira ilk bakış senin (için affedilmiş)tir, ancak ikinci bakış aleyhinedir (günahtır).” (Ebû Davud, Nikâh, 42-43/2149; Tirmizî, Edeb, 28/2777; Heysemî, VIII, 63) Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: “Her göz (harama bakmakla) zinâ eder. Kadın koku sürünüp (erkeklerin bulunduğu) bir meclisten geçtiği zaman, o da zâniyedir/zinâ etmiş sayılır.” (Tirmizî, Edeb, 35/2786; Ebû Dâvûd, Tereccül, 7/4173; Nesâî, Zînet, 35) Dünyada bu kadar zararı olan zina, âhirette de kişiyi rezil-rüsvay eder ve acı bir azaba mâruz bırakır. Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurur: “Bu gece rüyâmda iki kişi (Cebrâîl ile Mîkâîl) gelerek beni kaldırdılar ve «Haydi gidiyoruz» dediler. Ben de onlarla beraber gittim… Fırın gibi bir yapıya vardık. Orada ne söylenildiği anlaşılamayan çığlıklar, feryatlar birbirine karışıyordu. İçerde bir sürü çıplak erkek ve kadın bulunduğunu anladık. Altlarından alevler yükseldikçe, çığlık atıyor, feryâd u figân ediyorlardı. Meleklere bunların kim olduğunu sordum: «–Zina eden erkek ve kadınlar» dediler.” (Buhârî, Ta’bîr, 48; Cenâiz, 93; Tirmizî, Rü’yâ, 10/229 “ Zinâ tehlikesinden korunmak için Cenâb-ı Hakk’ın: “Zinâya yaklaşmayınız!..” (el-İsrâ, 32) emrine titizlikle uymak gerekir. Bu âyet-i kerîmede zinâ bir tarafa, ona yaklaştıracak davranışlar bile yasaklanmıştır.

 


Yurdumun kimyasını bozanların, Allah c.c. burnunu yerde süründürsün.


 

oesd3hf ü , 70 1 2 D : n 2 5 6th17 0 0 · *!!!!! FAZÎLETTE MÜSÂVİ SEKİZ İBÂDET*!!!!!!!! ▪️ *Âlim bir zât şöyle buyurdu:* ▪️👉 *Sekiz şeyi yapmaktan âciz olan kimseye* ```onların fazîletine nâil olabileceği diğer sekiz şeyi yapmasını tavsiye ederim:``` 1️⃣▪️👉 *Kim uyuduğu hâlde gece namazının fazîletine nâil olmak isterse* ```gündüz Allâh’a karşı günah işlemesin.``` 2️⃣▪️👉 *Kim gündüz yediği hâlde nâfile orucun fazîletine nâil olmak isterse* ```lisanını mâlâyânîden (boş sözlerden) muhâfaza etsin.``` 3️⃣▪️👉 *Kim (ilmiyle amel eden) âlimlerin fazîletine ermek isterse* ```tefekküre devam etsin.``` 4️⃣▪️👉 *Kim evinde oturduğu hâlde mücâhidlerin ve gâzilerin fazîletine ermek isterse* ```şeytan ve nefsi ile mücâhede etsin.``` 5️⃣▪️👉 *Kim vermekten âciz olduğu hâlde sadakanın fazîletine ermek isterse* ```öğrendiği ilmi diğer insanlara öğretsin.``` 6️⃣▪️👉 *Kim gitmekten âciz olduğu hâlde haccın fazîletine ermek isterse* ```cuma namazına devam etsin.``` 7️⃣▪️👉 *Kim âbidlerin fazîletine ermek isterse* ```insanların arasını düzeltsin, aralarına düşmanlık (fitne, fesad) sokmasın.``` 8️⃣▪️👉 *Kim evliyâullâhın fazîletine ermek isterse* ```elini vicdanına koysun ve nefsi için râzı olduğu şeye din kardeşi için de râzı olsun.``` *[Tefsîr-i Rûhu’l-Beyan]* bu sekiz ameli yapmak suretiyle rabbimizin rızasına nail olabilmek temennisiyle !!!!!!!!!!!!!!!

 




"Dünya hassas kalpler için zor bir yer."

Allahım! Bizi iyilik yapınca sevinen, kötülükten bağışlanma dileyenlerden eyle.

Peygamber efendimiz bir gün eve geldiğinde yaa Aişe yiyecek evde ne var diye sorar, sirkeden başka hiçbir şey yok der. Peygamberimiz eşi üzülmesin diye, sirkede ne güzel bir yiyecektir der. Daha sonra sirke tüccarları sünnettir diye topluma bunu pompalamişlardir. Her şeyden önce sünnet evrenseldir,herkezin yapabilme imkanı olmalıdır. Ömründe hurma ve ûzümü yemeyi bırak belki hiç bilmeyen müslümanlar vardır, olacaktır. Bunlar bu sünnetten mahrummu kaldılar. Tuza gelince, bu gün bir çok hastalığın davetcisi tuzdur. Modern tıp tuzdan uzak durmamızi istiyor. Dolayısıyla bunların hiçbiri sünnet değildir. En büyük sünnet komşusu açken tok yatmamaktir ve peygamberimizin AHLAKİ ile ahlaklanmaktir. Güvercini ölmûş bir çocuğa giderek ACISINI paylaşan peygamberimize selam olsun. BU günün yeni nesil gençliğine peygamberimizin giyim - kuşamını değil, YEDİĞİNİ içtiğini değil, beşeri ilişkilerini ve sosyal dayanışmasını anlatırsak daha isabetli olur.#PEYGAMBERİMİZİN GİYİM KUŞAMINA, YEDİĞİNE İÇTİĞİNE BAKARAK MÜSLÜMAN OLAN HİÇBİR SAHABE YOKTUR, HEPSİ GÜZEL AHLAKINA HAYRAN KALARAK MÜSLÜMAN OLMUŞLARDIR.

 



cuma hutbesinde



 

Batılıların ‘Kızıl Sultan’ dedikleri, Türkiye’nin kalkınması için bütün büyük kurumları hayata geçirerek üniversitesi kuran önemli altya

 BAKIN DEDELERİ KİMLERMİŞ!

Siyasette ahlak olmayınca seviye de olmuyor anlaşılan. Bir partili mevcut iktidarla uğraşırken, “Dedelerimizin Abdülhamit’i indirdiği gibi biz de bunları indireceğiz”, gibi bir söz etmiş.
Batılıların ‘Kızıl Sultan’ dedikleri, Türkiye’nin kalkınması için bütün büyük kurumları hayata geçirerek üniversitesi kuran önemli altyapı tesislerini inşa ettiren bu insana, dönemin batıcıları tarafından saldırılmıştı.
Batı öyle istiyordu, efendileri uşaklık görevlerini yaptıranlar başardılar. Bakınız, Abdülhamit’in hal’i, yani tahttan indirilmesi için görevlendirilen bizdekinin dedelerim dediği adamlar kimler:
1)Ermeni Ayan (Senato) üyesi Aram Efendi,
2) Draç Mebusu Arnavut Esad Toptani (sonradan 'hizmetlerine mukabil' Paşa yapılacaktır),
3) Yahudi Selanik Mebusu Emanuel Karasso ('Karasu' değil) ve,
4) Abdülhamid Han'ın vaktiyle nice iltifatına mazhar olarak Koramiralliğe kadar yükselmiş bulunan Arif Hikmet Paşa.
Bunlardan Esad Toptanî o kadar vatanseverdi ki(!) Balkan Harbinde son kalemiz olan İşkodra'yı canıyla başıyla savunan Hasan Rıza Paşa'mızı öldürterek kaleyi Karadağlılara teslim etmiş.
Buda yetmemiş, İtalyanlarla işbirliği yaparak bağımsızlığını kazanan Arnavutluk'un başına geçmek için mücadele etmiş, nihayet Paris'te bir Arnavut genci tarafından vurularak öldürülmüştü.
Peki Emanuel Karasso? Bu Yahudi ve 33 derecelik Mason üstad-ı azamının hikâyesi ise daha feci.
1. Dünya Harbinde vagon ihtikârlarından muazzam paralar kazanmış, Mütareke devrinde ise İtalya'ya kaçmıştı. Bir de bakılmış ki, adam İtalyan vatandaşıymış! Yani çifte vatandaş!
Abdülhamit han bunlara savunma yapmaz ancak şunları söylemeyi de ihmal etmez:
-Ben 33 sene millet ve devletim için, memleketimin selameti için çalıştım. Hakimim Allah ve beni muhakeme edecek de Resulullah'tır. Bu memleketi nasıl buldumsa öylece teslim ediyorum.
Hiç kimseye bir karış toprak vermedim. Hizmetimi ancak Cenab-ı Hakk'ın takdirine bırakıyorum.
Ne çare ki düşmanlarım bütün hizmetime kara bir çarşaf çekmek istediler ve muvaffak da oldular." (Mustafa Armağan-Yeni Şafak)
Filozof Rıza Tevfik, İngilizlerin isteği üzerine Abdülhamit’in tahttan indirildiğini, buna kendisinin de katkısının olduğunu söyler ve bunun mükafatını görmek için İngiltere’ye, o yıllarda burada elçi olan İngiliz Dışişleri’ndeki bu adamı ziyarete gider kabul görmez, zorla içeri girince, “Siz Halifeyi indirdiniz, ama Hilafeti indiremediniz.
Halife, bir Hafız Osman Hattı Kuran ve Sancak ile İslam dünyasını ayağa kaldırıyordu. Bizim hedefimiz sadece Abdülhamit değil, Hilafetti!” diyerek Rıza Tevfik’i geri çevirir.
O da Türkiye’ye döner ve Abdülhamit’in Ruhaniyetinden İstimdat (özür) şiirini yazar. Hiç olmazsa, ihanetinden pişmanlık duyarak özür diler. Sultanı indirenler ülkeyi paramparça ettiler. İslam ülkeleri ve Balkanlar kontrolümüzden çıktı.
Bugün ki topraklarımızı kanımızla canımızla ancak kurtarılabildik. Bunu idrak etmeyenlerin, ona dil uzatmasını anlamak mümkün mü? Umarım, Abdülhamit’in ruhaniyeti kendisini böylesine aşağılayanların dilini günü gelince koparacaktır.
Muhsin İlyas Subaşı


Kuran kurslarına yardım yapmayı çok lüzumsuz görüyorsunuz biliyorum... Lakin, yarın Ahirette Kuran okumasını bilenler beri gelsin dendiğinde geri kalırsanız... Kuran okuyan ve okutanlara yardım edenler beri gelsin dendiğinde yine geri de kalırsanız, çok üzülür, çok pişman olursunuz. Sanmayın ki Hz. Allah'ın kelâmını öğreten müesseselerin bizim yardımlarımıza ihtiyacı vardır, bilakis bizim Hz. Allah'ın kelâmını öğreten müesseselere yardım etmeye ihtiyacımız vardır. Yeryüzünde Hz. Allah'ın dinine hizmet edecek kullar her daim var olacaktır. Bizim için mühim olan o kulların arasında olup olmadığımızdır. Rabbim dinine kitabına hizmet edenlerden eylesin. Rabbim herkese helal lokma yemeye devam eden cennette dahil pişman olmayacak şekilde başta nefsimizin şerrinden emin olarak gayret ettirdiği ihlaslı samimi din adamlarının ve dostlarının yöneticileri nasip etsin İslam'ın güzelliğini ahlakını yaşamayı yaşatmayı özde Hz Allah a kul olmayı sonra da insanların hidayeti için gayret sarf ettiği adam gibi adam olan dostlar in adedi artırsın İNŞALLAH Rabbim herkese nasip eylesin. AMİN.






*Zekat,fitre ve sadakayı talebe yurduna verin. Talebe yurdu, ashab-ı suffa okulları gibi. Çay çorba,Kuran, sohbet, ibadet, zikir, hatim var. Yurda varınca, peygamberimiz zamanında gibi hissediyorum. Kuran bülbüllerini görünce, manevî aşka geliyorum.

Ey Ramazan biz seni oruç, teravih vesair zikirlerle ihya ediyor seninle iftar ediyoruz sende bizimle iftihar et. "Biz bu Talebelerin karşısında Çeketimizi ilikliyoruz. Çok iyi biliyoruz ki Bu Talebelerden, bir beldenin ihyasına vesile olacak nesiller Yetişecek."(S.H.T Hz.ks) Bizlerde bu talebelere "bu dünyada ne verirsen elinle öbür dünyaya o gider seninle" sözünü hatırlayarak elimizi taşın altına koyalım İftar ,sahur, sadaka fitre, zekat vesair yardı mlarla yardım edelim. Buralara yapılan yardımların karşılığı bire bindir. Görünür görünmez kazalara belalara devadır. Aşağı yukarı dünyanın ve Türkiyemizin her bölgesinde bu yurtlar mevcuttur. Sofralarımız, keselerimiz bereketli hanelermiz, kabirlerimiz ve ahiretimiz nurla mamur olsun. Rabbim yardımcımız olsun.

 























*Zekat,fitre ve sadakayı talebe yurduna verin.
Talebe yurdu,
ashab-ı suffa okulları gibi.
Çay çorba,Kuran, sohbet, ibadet, zikir, hatim var.
Yurda varınca, peygamberimiz zamanında gibi hissediyorum.
Kuran bülbüllerini görünce,
manevî aşka geliyorum.


Kur’anı kerim okumak, son derece kazançlı bir ibadettir. Bazı âyetleri okumanın kazancı ise, daha büyüktür. Namaz kılan her müslümanın sabah ve akşam namazlarından sonra okudukları Haşir suresinin son üç âyeti kerimesi o gün akşama kadar bir emniyettir. Onunla birlikte sabahları ENAM suresinin başındaki üç âyet’i kerimeyi okumanın kazancı da çok büyüktür.


Ebul Faruk Hz.leri buna riâyet ettikleri gibi bütün talebeler de hep riâyet ederlerdi.
Ruhulbeyan tefsirinde açıklandığı üzere :
“Enam sûresi Mekke’i mükerremede bir gece def’aten nâzil oldu. Onunla birlikte yetmiş bin melek nâzil olmuştu.
Öyle ki, semâyı kaplamışlardı. Bu melekler tesbîh ve tahmîd ile öyle ses çıkarıyorlardı ki, şiddetinden arz titriyordu.
O anda Resûlüllah :
“Sübhâne Rabbiyel’azîm, sübhâne rabbiyel’azîm” diyerek secdeye kapanmış ve orada bayılmıştı.
Ebû Hureyre (radiyallahu anh)den rivâyet edilmiştir ki;
“Her kim Enâm sûresini okur ise, o melekler o kişi üzerine gece ve gündüz salât ederler.”
Resulüllah efendimiz şöyle buyurmuştur
:“Kim Enâm sûresinin evvelinden üç âyet’i kerîmeyi, her sabah
(Hüvellâhullezî’den sonra)
“ وَيَعْلَمُ مَا تَكْسِبُونَ” a kadar okursa, Allahu Taâla ona yetmiş bin melek vekil eder. Onu muhâfaza ederler ve ona, kıyâmete kadar, o meleklerin amelleri gibi amel (sevabı) yazarlar.
Yine yedinci kat semâdan bir melek, “elinde demirden bir sopa olduğu halde” iner ve şeytan ne zaman o mü’minin kalbine ŞER’DEN bir şey (bir fitne) sokmak isterse onunla döver. (Hz. Allah) o kişi ile şeytân arasına yetmiş bin perde çeker. Ve kıyamet günü olduğunda yüce Allah şöyle buyurur:
-Ey Âdem oğlu (şimdi) benim nurumun gölgesinde yürü, cennetimin meyvelerinden ye, Kevser nîmetinin suyundan iç, Selsebîl suyundan yıkan. Çünkü sen, benim sevgili kulumsun, ben de senin (gönülden inandığın) Rabbinim. Sana (bu gün) hisâb yok, azâb da yoktur”
(Ruhulbeyan tefsiri cilt 3- sh. 2)
Mevzu edilen En'am Suresinin ilk 3 ayeti:
الْحَمْدُ لِلّهِ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَجَعَلَ الظُّلُمَاتِ وَالنُّورَ ثُمَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ بِرَبِّهِم يَعْدِلُون
(1 )Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. (Bunca âyet ve delillerden) sonra kâfir olanlar (hâla putları) Rab'leri ile denk tutuyorlar. (Enam suresi Kur’anı kerim sayfa 129)
هُوَ الَّذِي خَلَقَكُم مِّن طِينٍ ثُمَّ قَضَى أَجَلاً وَأَجَلٌ مُّسمًّى عِندَهُ ثُمَّ أَنتُمْ تَمْتَرُونَ
(2) Sizi bir çamurdan yaratan, sonra ecel takdir eden ancak O'dur. O'nun katında bir de adı konmuş ecel (kıyamet zamanı) vardır. Sonra siz hâla şüphe mi ediyorsunuz?
وَهُوَ اللّهُ فِي السَّمَاوَاتِ وَفِي الأَرْضِ يَعْلَمُ سِرَّكُمْ وَجَهرَكُمْ وَيَعْلَمُ مَا تَكْسِبُونَ
(3) O, göklerde ve yerde (ibâdete lâyık bulunan) tek Allah'tır. Sizin içinizi, dışınızı bilir.

KULLANANLARDAN BORAKS

 KULLANANLARDAN BORAKS VE KARBONATLA TEDAVİ MUCİZELERİ...                                                                                  *...