“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
- Ana Sayfa
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- guruptaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır araştırmadan doktorunuza danışmadan sakın kullanmayın saygılar ve blogta ki bilgiler
- Cin Suresinin Havası
- Not: Siteye soru gönderme işlemi kaldırılmıştır. Arşiv niteliğindeki yazılarından ve soru-cevaplarından istifâde edilmesi temennîsiyle..
- Mars’ta hayat var! There is life on Mars! 화성에 생명이 있습니다! На Марсе есть жизнь! 火星に生命がある!火星上有生命
- Kabe'nin yapılışında ki taşlar, 4 dağdan getirildi.Turi Sina, Cudi, Hira,Turi Zeydan dağlarından.
- “Asıl olan söz dili değil, hal dilidir, konuşmaktan çok yaşamaktır. İnandığı gibi anlatmaktan ziyade inandığı gibi yaşamaktır…"
- GUCDÜVÂNÎ HAZRETLERİNDEN NASİHATLER
- Peygamber Efendimizin, Annesinin Dirilip İman Etmesi.
- ZEKÂT
- Sohbet Bahçesi
- mehmet sertkaya
28 Mayıs 2022 Cumartesi
İSTANBUL’UN FETHİNE GİDEN YOL Müslümanlığın, Anadolu’da tutunabilmesi için Doğu Roma’ya hâkim olmak, tarihî ve askerî bir zaruret idi. Müslümanlara İstanbul’un fethinin ehemmiyetini bildiren hadîs-i şerîfler, işte bu büyük zarureti de beyan etmektedir. Bu telakkî, ilk yıllardan itibaren Müslümanların Bizans topraklarına birçok akınla seferler açmaları ve bu büyük akınların bazılarını İstanbul surlarına kadar ulaştırmalarıyla neticelendi. Mîlâdî 655 (H. 34) tarihinde yapılan ilk sefer, Hazret-i Osman (r.a.) devrinde, o zaman Suriye valiliğinde bulunan ve bir müddet sonra ilk Emevî halifesi olan Hz. Muâviye (r.a.) tarafından yapılmıştır. Müslümanların, gemilerindeki direklerden dolayı “Direkler Gazası” dedikleri bu ilk teşebbüs bir deniz seferidir. İbn-i Ebî Serh kumandasındaki Müslüman donanması, Anadolu’nun güneybatı sahillerinde ve şimdi Antalya vilâyetindeki Finike önlerinde İmparator Konstans’ın bizzât kumanda ettiği Bizans donanmasını mağlup etmişse de İstanbul’a kadar gidememiştir. Emevî halifelerinden Süleyman bin Abdülmelik devrinde, kardeşi Mesleme’nin idare ettiği dördüncü seferde (H. 97/M. 715) İstanbul muhâsara edilmiş, fakat fethedilememiştir. Bu seferin neticelerinden biri de Bizanslıların İstanbul’da ilk defa bir câmi inşâsına mecbur kalmalarıdır. İstanbul hedefinin, 1071’deki Malazgirt Zaferi’nden sonra başlayan Anadolu fethinde bile başlıca âmil olduğu, tarihî bir hakikattir. Malazgirt Zaferi’nden kısa bir süre sonra, (Marmara Denizi’ndeki) Kapıdağ Yarımadası’ndan Üsküdar ve Kadıköy’e kadar Marmara deniziyle Boğaziçi’nin Anadolu sahillerine hâkim olan Türkler, Üsküdar’ı harekât merkezi edinmişler ve hattâ boğazı geçip en büyük hedeflerine doğru ilk hamlelerini yapmışlardır. Nihayet bu fetih, Osmanlı sultanlarından Fatih Sultan Mehmed Han ve askerlerine nasip olmuştur. [Fazilet Takvimi]
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
KULLANANLARDAN BORAKS
KULLANANLARDAN BORAKS VE KARBONATLA TEDAVİ MUCİZELERİ... *...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder