1 Haziran 2022 Çarşamba

HARAM LOKMA!!!!!!!!! Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hz. Enes’e (r.a.) hitaben buyurmuşlardır ki:

 HARAM LOKMA!!!!!!!!!

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hz. Enes’e (r.a.) hitaben buyurmuşlardır ki:
“Ey Enes, helâl kazan duan kabul olur. Zira kişi ağzına haram bir lokma götürse, kırk gün duası kabul olunmaz.” [Buhari, Sahih, 6/357]
Ancak bu hitap, tehdit maksatlıdır; muhataba gözdağı vermek, o günahtan / günahlardan korkutmak, sakındırıp kaçındırmak içindir. Binaenaleyh bu kavl-i Nebî, hüküm hadisi değildir. Müçtehitlerimiz buradan o söylediğiniz manada bir hüküm çıkartmamışlardır. O kişinin söz konusu hâli ilahi rızaya muvafık olmayıp ibadetleri makbul değilse de, sahihtir / geçerlidir. Namazını-niyazını ve diğer ibadetlerini terk etmemeli, en azından borçlarını ödemelidir.
Makbul bir dua için elbette temiz ağız lazımdır. Yalan-dolan, gıybet ve sair çirkin sözlerle kirlenmiş ağızla-dille yapılan dua, haram lokma ile gıdalanmış bedenle işlenen ibadet makbul olmaz. ‘Bir haram lokma kırk gün boyunca bedende tahribat yapar’, sözü de mânen tahribat yapar, hasara sebep olur demektir. İnsanın kalbine, letâifine zarar verir, bâtınını, iç bünyesini zarara-ziyana uğratır, feyzinin-nûrunun kesilmesine sebep olur manasındadır. Yoksa zahiri beden tahribatı anlamında değildir.
Ve yine bunun gibi, alkol alan kişinin 40 gün abdestinin kabul olmayacağı hakkında da bazı rivayetler vardır.
Binaenaleyh bir Müslüman yediği gıdaların maddi temizliğine dikkat ettiği gibi, manevi temizliğine / helal olup olmadığına da dikkat etmelidir. Manevi temizlik haram ve şüpheli şeylerden kaçınmakla mümkün olur. Çünkü bunlar, insanın yaptığı ibadetin kabulüne büyük bir engeldir.
Fahr-i Kâinat Efendimiz (s.a.v.), “…Muhammed’i kudret ve iradesiyle yaşatan Allah'a (c.c.) yemin ederim ki, midesine haram bir lokma indiren kulun kırk gün hiçbir ameli kabul edilmez…” [Taberani] buyurmuşlardır.
İmam Gazalî hazretleri, “Kırk gün şüpheli lokma yiyenin kalbi kararır ve lekelenir” demiştir.
Abdullah b. Ömer’den (r.anhuma) gelen bir rivayet ise şu mealdedir: “Namaz kılmaktan yay gibi, oruç tutmaktan çöp gibi kalsanız da, haram ve şüpheli şeylerden kaçınmazsanız, Allah o ibadetleri kabul etmez.”
Keza Abdullah b. Abbas (r.anhuma) da, “Midesinde haram lokma olan kimsenin ibadetlerini Allah kabul etmez.” demiştir.
Peki bu durumda Müslüman bir kişi faraza günah işledi ve / veya alkol aldı diyelim. 40 gün namaz kılmaması mı gerekir? Zaten ibadeti kabul olmayacaksa niye ibadet etsin 40 gün boyunca?..
Hayır, biraz önce de belirttiğimiz gibi ibadetlerini ihmâl etmemesi lazımdır. Zira bir ibadetin sahih olması (borcun ödenmesi) ayrı şeydir, makbul olması (karşılığında ecre-mükâfata kavuşulması) ayrıdır.
Yukardaki hadiste bildirilen "kırk gün hiçbir ameli kabul edilmez" ibaresi "Kırk gün boyu, kıldığı namazların ecrinden-sevabından mahrum kalır" demektir. Ulema bu görüşte ittifak etmişlerdir.
Amelin sıhhati (geçerliliği), şartlara ve rükünlere uymaya bağlıdır. Sevaba gelince, o, kişinin niyet ve azîmetinin sıhhatli oluşuyla alakalıdır. Yani günahlardan kaçınması ve farzları-sünnetleri-müstehapları yerine getirmesiyle irtibatlıdır.
Haram yemiş günahkâr bir kimse namazı şartlarına göre kılsa, namazı sahih olur yani namaz borcunu öder. Fakat kıldığı namaz makbul olmaz. Yani "Allah tarafından râzı olunan, beğenilen, sevaba-mükâfata lâyık" bir amel olmaz. Dolayısıyla bir kimse zaten kabul olmayacak diyerek ibadetlerini terk edemez, etmemelidir. İşlemiş olduğu haram fiilden dolayı da tevbe-i nasûh ile tevbe etmesi (yaptıklarından pişman olup, tevbesini bozmaması) ve ibadetlerinin makbuliyeti için Cenab-ı Hakk'a ilticada bulunması gerekir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KULLANANLARDAN BORAKS

 KULLANANLARDAN BORAKS VE KARBONATLA TEDAVİ MUCİZELERİ...                                                                                  *...