24 Ağustos 2022 Çarşamba

18 bin alem ittifak etse bile onu bulamaz Onu mehdi bulacak, alacak… Tabut, Tabut-u Sekine, Mukaddes Emanetler, Ahid Sandığı, Şahadet Sandığı da denilen ve Musa aleyhisselam zamanından beri bilinen ve Kur’an-ı Kerim’in ayet-i kerimelerinde konu edilen şey, aslında bildiğimiz manada sandık ya da tabut değil.

18 bin alem ittifak etse bile onu bulamaz
Onu mehdi bulacak, alacak…
Tabut, Tabut-u Sekine, Mukaddes Emanetler, Ahid Sandığı, Şahadet Sandığı da denilen ve Musa aleyhisselam zamanından beri bilinen ve Kur’an-ı Kerim’in ayet-i kerimelerinde konu edilen şey, aslında bildiğimiz manada sandık ya da tabut değil.
Yıllardır anlatıyorum, geçmişte, şu günümüzde olduğundan çok çok daha ileri bilim ve teknoloji vardı. Ve geçmişteki hak peygamberlerin bazılarının devrinde de böyle yüksek bilim ve teknoloji vardı. Musa aleyhisselam devri de böyleydi. Musa a.s. bir yandan peygamber olmak hasebiyle, bilimsel izahı asla yapılamayacak olan mucizeler de gösteriyor ama bir yandan da devrin çok uçuk seviyedeki bilim ve teknolojisini de kullanıyordu. Kur’an-ı Kerim’de Bakara suresinde “Tabut” denilen bu şey de hem peygamberlerin mucizlerinin ve ayrıca emanetlerinin/bıraktıklarının ve hem de yüksek bilim ve teknoloji ile imal edilmiş bazı şeylerin bir araya gelmiş halidir.
Söz konusu tabut imal edilirken, dünyamızda bilim ve teknoloji, uzaydaki başka hiçbir gezegende olmadığı kadar ilerideydi. Uzaydaki başka gezegenlerden teknoloji aktarması hiç yapılmadığı halde dünyamızda kendi olağan akışıyla gelişen bilim ve teknoloji, o kadar ileri seviyedeydi ki bilim ve teknolojide ulaşılabilecek son sınıra ramak kala bir seviyedeydi ve bu tabut işte böyle bir devirde imal edildi.
Dünyanın çekirdeği döndükçe oluşan manyetik alandan istifade ederek böylelikle daimi/kesintisiz olarak enerjisini alabilen bu teknoloji harikası tabut, aynı zamanda çok gelişmiş yapay zekaya da sahip.
Bu tabutta ayrıca görünmezlik kalkanı da mevcut. Günümüzde UFO ya da uçan daire denilen araçlardakinin çok daha ileri seviyesinde bir itki gücüne de sahip olan, bildiğimiz manada motorları, kanatları, ayakları, tekerlekleri bulunmayan, hiç ses çıkartmayan, havada, suda, yeraltında hiç zorlanmadan gidebilen bir araç/tabut bu…
O kadar ileri seviyede bir yapay zeka teknolojisine sahip ki günümüzdeki dünya insanlarının yerlerine geçmekte kullanılan o mükemmel biyonik robotların yapay zekaları, onun yapay zekasının yanında çok çok zayıf kalırlar.
Söz konusu yapay zeka, tabutu tehlikede görünce mükemmel şekilde vaziyeti analiz edebiliyor, ne yapması gerektiğine de tam isabetle karar verebiliyor ve kararlarını uygularken hiç hata yapmıyor. Bu tabutta, bu yapay zekanın kullandığı savunma sistemleri de mevcut.
Ye’cüc ve Me’cüc’ün yani yeşiller ile grilerin elindeki bilim ve teknoloji ile de bu tabutu bulmak mümkün değil. Çünkü tabut, onların elindeki arama, tarama cihazlarına da yakalanmıyor. Kendini, çok gelişmiş aletlerin sinyallerinden de koruyabiliyor. Onlara karşı da bir görünmezlik özelliği var. Görünmezlik özelliği, insan gözü için de var. Yüzlerce, binlerce insanın arasından ve sokaklarla caddelerdeki gelişmiş kameraların önünden geçip gidebilir ama asla fark edilmez. Bu kadar görünmezlik özelliği sayesinde zaten görünmüyor ama bir şekilde gafil avlanmış olsa, görünse, bulunsa bile sorun olmuyor. Çünkü açılamıyor. Sadece yapay zekaya önceden tanımlanmış kişiler açabiliyor. Bu kişilerden olmayan biri tabutu ele geçirse ve açmanın yollarını denese, tabut sinyaller yayıyor ve bu kişileri çarpıyor ama öldürmüyor. Kişi ya da kişiler tabutu açma mücadelesine devam ederlerse bu defa onları ağır çarpıyor. Gözlerinden giren bir enerji ta beyinlerini bile yakıyor ve oldukları yerde öldürüyor.
Tabut, zihin kontrolüyle çalışıyor. Lakin, kimlerin zihinlerinden talimat alacağı önceden kodlanmış, tanımlanmış vaziyette. Kodlanmamış kişilerin zihinlerinden gelen talimatları kabul etmiyor.
Türkiye’de en çok Konya civarında ve ayrıca dünyanın başka başka yerlerinde görülen obrukları, günümüzden çok çok ileri bilim ve teknoloji ile imal edilmiş maden araçlarının açtığını, uzaylı insan türlerinin dünyamızdaki bor da dahil olmak üzere muhtelif madenleri çaldığını yıllardır anlatıyorum.
İşte bu araçların kullandığı, toprağın atomlarını oynayarak yakan ve böylelikle hafriyata gerek kalmadan yerin altını kazan teknolojinin çok daha ilerisi bu tabutta da var. Böylelikle bu tabut, yerin altından çıkmadan bulunduğu yeri değiştirebiliyor. Okyanusların, denizlerin içinde gidebiliyor. Şu yeşillerin ve grilerin uçan dairelerine yaklaşsa, onları da bozabiliyor. Yani, dünyamızda mevcut bulunan bilim ve teknolojiden on binlerce sene ileri seviyede teknoloji ile yapılan araçlar bile onun yanında savunmasız kalıyor. Nerede kaldı ki ona zarar verebilsinler. Öyle mükemmel bir araç ki bu tabut, okyanusun en derin yerlerine inse, basınçtan zarar görmüyor.
İşte yeşillerin ve grilerin ya da an itibariyle uzaydaki hiçbir gezegenin teknolojisiyle bulunamayacak ve açılamayacak olan bu tabuta, son defasında verilen talimatlar var. Tabutun yapay zekası, ahir zamanın ne olduğunu, nasıl olduğunu ve o zamanda mehdinin kim olduğunu bilebilecek ve ona teslim olup açılabilecek şekilde kodlandı. Bu kısımda mucizevi yönler de derinlikler de var ama böyle yapay zeka kodlaması kısmı da var.
Bu tabutu İsrailoğullarının hükümdarlarının birbirlerine bıraktığı söylenir. Bu bilgi de doğru değil. Hristiyanların ve Yahudilerin dini kaynaklarında bu tabuta dair anlatılanların çok az bir kısmı doğru. Bu tabut, hükümdardan hükümdara değil, peygamberden peygambere bırakıldı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KULLANANLARDAN BORAKS

 KULLANANLARDAN BORAKS VE KARBONATLA TEDAVİ MUCİZELERİ...                                                                                  *...