28 Kasım 2022 Pazartesi

Nûrânî ve rûhânî varlıklar olan meleklerden başka, Allâhu Teâlâ’nın yaratmış olduğu gözle görülmeyen bir kısım gizli mahlûkları vardır ki, onlara cin adı verilir. Şeytan da cin tâifesindendir.


Cinlerin insanlarla olan ilişkileri ve haddi zatında iç içe yaşamalarından ve istenildiği takdirde temas kurulabilmesi açısından yola çıkarak, bir kısım insanlara zarar verebilmektedirler: Cinler, maddeye nüfuz edebilecek mahiyette varlıklardır. "Cin şudur" diyemiyorsak da, cinlerin latif, görülmeyen, tesir ve nüfuz kabiliyetine sahip varlıklar olduğu açıktır. En basit misaliyle, röntgen şuaları insan bedeninde rahatlıkla yol alabiliyor ve belli ışın çeşitleri maddeyi eritip yapısını değiştirebiliyorsa, bu ışınlardan daha latif olan cinler, insan bedenine neden nüfuz edemesin ki!.. Evet cinler, insan fizyolojik yapısına tesir edip, çeşitli zararlara yol açabilirler. Cinlerin kendisine zarar vereceğini düşünen ve yalnız kaldığı zaman cinleri düşünüp korkan insanlar ile manevi bünyesi zayıf olan insanlara zarar verme ihtimali daha fazladır. Çünkü içinde taşıdığı bu hislerle kendisini iyice zayıf düşürmüştür. İnsan Allah'ın izni olmadan hiç bir şeyin kendisine zarar veremeyeceğini bilmeli ve dua okuyarak Allah'a tevekkül etmelidir. Okuduğu dualar ve Allah'a olan tevekkülü onu cinlerin zararından koruyacaktır. Öncelikli olarak yapılması gereken şeytanın şerrinden Allah (c.c.)'a sığınmak. Allahu Teâlâ Kur'an'ında şöyle buyuruyor: “Ne zaman şeytandan bir kötü düşünce seni dürtüklerse Allah'a sığın. Çünkü O işitendir, bilendir." (A'raf, 7/200) Hadisi şerifte: “Evlerinizi (içinde Kur’an okumayarak) kabirlere çevirmeyiniz. Şeytan, içinde Bakara sûresi okunan evden ürker ve uzaklaşır” (Müslim, “Müsâfirîn”, 212) buyrulmaktadır. Başka bir hadiste ise: “Bakara sûresini okuyunuz; çünkü ona sahip olmak bereket, terketmek ise hasret ve pişmanlık sebebidir; ona sihirbazların güçleri de yetmez” (Müslim, “Müsâfirîn”, 252) buyrulmaktadır. Sonra yapılması gereken şey ise, Ayet-el Kürsi'yi okumak... Ayet-el Kürsi cinlerin şerrinden korunmak için büyük bir kaledir. Ebu Eyyub el-Ensari (r.a.)'nin bodruma benzer bir yeri vardı. Hurmalarını orada tutardı. Cinlerin gül denilenlerinden biri gelir oradan hurma aşırırdı. Ebu Eyyub bunu Peygamber (s.a.v.)'e şikayet etti. Peygamberimiz (s.a.v.) "Git ve cini gördüğün zaman Allah'ın adı ile Rasulüllah'a git de" dedi. Ebu Eyyub geldi ve cini yakaladı. Fakat cin bir daha gelmeyeceğine yemin ettiği için salıverdi. Sonra Rasulüllah (s.a.v.)'ın yanına geldi. Rasulüllah "Yakaladığın esiri ne yaptın?" diye sordu. Eyyub (r.a.) "Bir daha gelmeyeceğine yemin etti." dedi. Rasulüllah (s.a.v.),"Yalan söylemiş, yine gelecektir." dedi. Gerçekten ikinci defa geldi, yine Ebu Eyyub kendisini yakaladı, tekrar gelmeyeceğine yemin edince salıverdi. Ebu Eyyub Rasulüllah (s.a.v)'ın yanına geldi. Rasulüllah (s.a.v.), "Yalan söylemiş, yine gelecektir." dedi. Üçüncü defa gelince, Ebu Eyyub yakalayıp ona dedi ki, "Seni artık Rasulüllah'ın yanına götürünceye kadar bırakmam." Bunun üzerine cin, "Sana bir sır vereceğim (şey hatırlatacağım), evinde Ayet-el Kürsiyi oku. Ne cin ne de şeytan sana yaklaşmaz." dedi. Ebu Eyyub tek başına Resulüllah'ın yanına geldi. Rasulüllah (s.a.v.) Ebu Eyyub'a "Yakaladığın esiri ne yaptın?" diye sordu. Ebu Eyyub hadiseyi anlattı. Efendimiz (s.a.v.), "Yalancı olduğu halde bu sefer doğru konuşmuş." buyurdular. (Buhari, Vekale, 10) Peygamberimiz (s.a.v.), "Bakara suresinde Kur'an'ın baştacı, efendisi vardır. Hangi evde okunursa şeytan o evden çıkar, o da Ayet-el Kürsi'dir." (bk. Cami'ussağir, 2/47, no.1289) buyurdular. İnsan tam bir teslimiyetle Ayet-el Kürsi okursa, şeytan ona yaklaşamaz ve yaptığı hileleri de bozulur. Rabbim şeytanların ve cinlerin şerrinden bizleri muhafaza eylesin. Amin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KULLANANLARDAN BORAKS

 KULLANANLARDAN BORAKS VE KARBONATLA TEDAVİ MUCİZELERİ...                                                                                  *...