“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
- Ana Sayfa
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- guruptaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır araştırmadan doktorunuza danışmadan sakın kullanmayın saygılar ve blogta ki bilgiler
- Cin Suresinin Havası
- Not: Siteye soru gönderme işlemi kaldırılmıştır. Arşiv niteliğindeki yazılarından ve soru-cevaplarından istifâde edilmesi temennîsiyle..
- Mars’ta hayat var! There is life on Mars! 화성에 생명이 있습니다! На Марсе есть жизнь! 火星に生命がある!火星上有生命
- Kabe'nin yapılışında ki taşlar, 4 dağdan getirildi.Turi Sina, Cudi, Hira,Turi Zeydan dağlarından.
- “Asıl olan söz dili değil, hal dilidir, konuşmaktan çok yaşamaktır. İnandığı gibi anlatmaktan ziyade inandığı gibi yaşamaktır…"
- GUCDÜVÂNÎ HAZRETLERİNDEN NASİHATLER
- Peygamber Efendimizin, Annesinin Dirilip İman Etmesi.
- ZEKÂT
- Sohbet Bahçesi
- mehmet sertkaya
1 Aralık 2022 Perşembe
ÂHİRETİN VARLIĞI VE ÎMAN Bakara Sûresi’nin 4. âyet-i kerîmesinde şöyle buyurulmuştur -meâlen-: “Ve onlar (o takvâ sahipleri) o kimselerdir ki, (Resûlüm!) Sana (yüce katımdan) indirilmiş (olan Kur’ân-ı Kerîm’e iman ederler.) Ve senden evvel (diğer peygamberlere) indirilmiş olan kitaplara (Tevrat, İncil, Zebur ve Suhuf’a) da iman ederler. Ve onlar âhirete (bir sonsuz mükâfât ve ceza âlemine) de kat’î olarak inanırlar.” Âhiretin varlığı, ancak peygamberlerin haberleri ile bilinebilecek, gaybe ait haberlerdendir. Hâtemü’l-Enbiyâ olan Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimiz de bu haberleri bütün tafsîlâtıyla (biz) ümmetine bildirmiştir. Binaenaleyh peygamberlere iman etmeyenlerin âhirete imanları olamaz. Bunun gibi, geçmiş peygamberlere iman ettiği hâlde Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e ve ona inzâl olunan kitap ve şerîate iman etmedikçe âhiret hakkındaki imanları makbul olmaz. Allâh’ı bir bilip, bütün enbiyayı tasdik ve âhir zaman peygamberinin peygamberliğine ve ona inzâl buyurulan kitap ve şerîate de iman ettikleri zaman, bozuk itikâdlarından kurtulurlar. (Mümin şöyle inanmalıdır:) Dünya hak, âhiret de hak; hayat hak, ölüm ve kıyamet de hak; öldükten sonra dirilmek de var! O da hak; haşr, sual, hesap, mîzân, sırat, sevap, ceza, Cennet, Cehennem hepsi haktır. Ve hepsinin üstünde Hz. Allâh’ın rızası ve Hz. Allâh’ın cemâlini görmek de haktır. Allâh’ın izniyle müminlere şefaat de hak; cennet ebedî, cehennem de ebedîdir. Bununla birlikte o Cehennem'e girdikten sonra kurtulup çıkacak ve nihayet Cennet'e gidecek olanlar da var. Âhiret nimetlerinde, dünya nimetlerine benzeyenler de var, dünyada görülmedik, işitilmedik, hatıra gelmedik şeyler de var. Ancak âhiret nimetleri ebedî ve meşakkatsizdir. Dünyanın ilmî kanunları, âhiretin bütün tafsîlâtını idrâke müsait de değildir. İlmin kanunları bize, onun akla muhalif bir imkânsızlık olmadığını ve nihayet mutlak bir gayb âleminin mevcut olduğunu ve bugünün bir yarını bulunduğunu ve ona hazırlanmamızın lüzumunu ispat eder, bildirir. Fakat o yarının nasıl olacağını, ancak Allah bilir ve gaybden haberdar olan peygamberler haber verebilir. (Elmalılı, Hak Dini Kur’an Dili Tefsiri, Fazilet Neşriyat)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
KULLANANLARDAN BORAKS
KULLANANLARDAN BORAKS VE KARBONATLA TEDAVİ MUCİZELERİ... *...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder