“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
- Ana Sayfa
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- guruptaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır araştırmadan doktorunuza danışmadan sakın kullanmayın saygılar ve blogta ki bilgiler
- Cin Suresinin Havası
- Not: Siteye soru gönderme işlemi kaldırılmıştır. Arşiv niteliğindeki yazılarından ve soru-cevaplarından istifâde edilmesi temennîsiyle..
- Mars’ta hayat var! There is life on Mars! 화성에 생명이 있습니다! На Марсе есть жизнь! 火星に生命がある!火星上有生命
- Kabe'nin yapılışında ki taşlar, 4 dağdan getirildi.Turi Sina, Cudi, Hira,Turi Zeydan dağlarından.
- “Asıl olan söz dili değil, hal dilidir, konuşmaktan çok yaşamaktır. İnandığı gibi anlatmaktan ziyade inandığı gibi yaşamaktır…"
- GUCDÜVÂNÎ HAZRETLERİNDEN NASİHATLER
- Peygamber Efendimizin, Annesinin Dirilip İman Etmesi.
- ZEKÂT
- Sohbet Bahçesi
- mehmet sertkaya
30 Ocak 2023 Pazartesi
ASHÂB-I KİRÂM’IN TEVESSÜLÜ Tâbiînden Mâlikü’d-Dâr (r.a.) şöyle rivâyet etmiştir: Hazret-i Ömer radıyallâhü anh zamanında şiddetli bir kuraklık ve kıtlık olmuştu. Ashâb-ı Kirâm’dan Bilâl bin Hâris radıyallâhü anh, Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in mübarek kabrine geldi ve “Yâ Resûlallâh! Ümmetin için Allah’tan yağmur iste, zira onlar neredeyse helâk olacaklar.” dedi. Bunun üzerine rüyasında ona (Peygamberimiz (s.a.v.) tarafından) şöyle denildi: “Git, Ömer’e selâm söyle ve onlara yağmur yağdırılacağını haber ver...” (Musannef-i ibn-i Ebî Şeybe) Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’den berzahta (kabir âleminde iken) yağmur duası yapması istenilmesi, onun Rabb’ine dua etmesi, kendisinden bir şey isteyenin suâlini bilmesi, Hazret-i Bilâl’in bu yaptığını Sahâbe-i Kirâm’dan hiç kimsenin inkâr etmemesi Ashâb-ı Kirâm’ın, Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) ile vefatından sonra tevessül ettiklerine apaçık delildir. -Hayatında ve vefatından sonra- peygamberler ve sâlihlerle tevessül etmek husûsundaki bu usûl, asırlar boyu hep devam edegelmiştir. Allâhü Teâlâ buyurdu (meâlen): “Ve eğer onlar (sana itaat etmeyerek) kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de günahlarına Allâhü Teâlâ’dan mağfiret isteseydiler ve peygamber de onlar için af dileseydi, elbette Allâhü Teâlâ’yı, tevbeleri çok kabul edici ve çok merhametli bulacaklardı.” (Nisâ Sûresi, âyet 64) @fazilettakvimi 20 Ocak 2022
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
KULLANANLARDAN BORAKS
KULLANANLARDAN BORAKS VE KARBONATLA TEDAVİ MUCİZELERİ... *...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder