“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
- Ana Sayfa
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- guruptaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır araştırmadan doktorunuza danışmadan sakın kullanmayın saygılar ve blogta ki bilgiler
- Cin Suresinin Havası
- Not: Siteye soru gönderme işlemi kaldırılmıştır. Arşiv niteliğindeki yazılarından ve soru-cevaplarından istifâde edilmesi temennîsiyle..
- Mars’ta hayat var! There is life on Mars! 화성에 생명이 있습니다! На Марсе есть жизнь! 火星に生命がある!火星上有生命
- Kabe'nin yapılışında ki taşlar, 4 dağdan getirildi.Turi Sina, Cudi, Hira,Turi Zeydan dağlarından.
- “Asıl olan söz dili değil, hal dilidir, konuşmaktan çok yaşamaktır. İnandığı gibi anlatmaktan ziyade inandığı gibi yaşamaktır…"
- GUCDÜVÂNÎ HAZRETLERİNDEN NASİHATLER
- Peygamber Efendimizin, Annesinin Dirilip İman Etmesi.
- ZEKÂT
- Sohbet Bahçesi
- mehmet sertkaya
20 Şubat 2023 Pazartesi
İŞTİŞARENİN EHEMMİYETİ İslâm’ın temel hükümleri, Kur’ân-ı Kerîm ve hadîs-i nebevîler ile beyan buyurulmuş, diğer birçok hükmü de yine bu iki esasa istinâd eden icmâ-ı ümmet ve kıyâs-ı fukahâ ile tespit edilmiştir. Artık bu gibi katî olarak sabit olan husûslarda müşâvereye (istişareye) mahal yoktur. Fakat bazı dünyevî ve idarî meseleler vardır ki bunların hükümleri, örf ve âdete, zamanın değişmesine, ictimaî hayatın muhtelif ihtiyaçlarına tâbi olduğundan, bu gibi meselelerde müşâvereye lüzum vardır. Bu gibi meselelerde müşâvere, bir sünnet-i nebeviyye icabıdır. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimizin bir kısım dünyevî, idarî işlerde Ashâbıyla müşâvereye memur olması, bu ümmet için bir ders ve hikmettir. Nebiyy-i Zîşân Hazretleri, müşâvereye büyük bir ehemmiyet verirdi. Bir hadîs-i şerîfte, “Hiçbir kavim, istişareden zarar görüp helâk olmuş değildir.” buyurulmuştur. Müslümanların ictimâî hayatlarının istişare ve yardımlaşma üzerine tesis edildiğini Şûrâ Sûresi’nin 38. âyet-i kerîmesi şöyle bildirir -meâlen-: “Müslümanların işleri, aralarında meşveret iledir (bütün işlerini istişare ile hallederler) ve onlar, bizim kendilerine rızık olarak ihsan ettiğimiz şeylerden de, muhtaç olanlara infâkta bulunurlar.” Demek ki: Müslümanlar; haklarında şer’î hüküm bulunmayan birtakım dünyevî, idarî, ictimâî işlerini kendi aralarında bir meşveret neticesinde halledeceklerdir. Ve zengin olan Müslümanlar, fakirlere, muhtaçlara kendi servetlerinden, nimetlerinden birer hisse ayırarak onların o yoksulluklarını gidereceklerdir. Artık böyle medenî, ictimâî bir topluluk arasında bir muhabbet ve yardımlaşma tecelli eder. Böyle bir cemiyette düşmanlıktan eser görülmez. İstişarenin ne kadar lüzumlu olduğunu şu hadîs-i şerîf de göstermektedir: “İstişarede bulunan, pişmanlık çekmez, iktisada riâyet eden de fakir düşmez.” Çünkü bunlara riâyet eden zât, hayatına güzel bir istikamet vermiş ve hareketlerini güzelce tanzim etmiş olur.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
KULLANANLARDAN BORAKS
KULLANANLARDAN BORAKS VE KARBONATLA TEDAVİ MUCİZELERİ... *...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder