Mü’min ile bir kâfir`in balık avlama hikâyesi
Eski zamanlarda bir mü’min ile bir kâfir balık avlamaya gittiler. Kâfir kendi ilahlarını anıyor ve balık tutuyordu. Hatta bu şekilde çok balık tuttu. Mü’min, Allah’ı zikrediyordu, ama balık adına hiçbir şey onun ağına gelip düşmüyordu. Sonra güneşin batışı sırasında, bir balık ona isabet etti. Balığı çekti fakat balık ağdan kurtulup yine suya düştü. Akşam oldu. Eve döndüler. Mü’minin eli boştu. Yanında hiçbir şey yoktu. Kâfir ise, ağını doldurmuştu.
Mü’minin üzerine müvekkel olan melek, bu duruma özüldü. Bu müvekkel melek daha sonra göğe çıktığında, mü’minin Cennetteki makamını gördü. Kendi kendine: -“Vallahi! O mü’minin gelip varacağı yer burası olduktan sonra ona isabet eden hiçbir şey ona zarar vermez” dedi.
Müvekkel melek, kâfirin de Cehennemdeki yerini gördü. Onun için de:
-“Vallahi! O kâfirin düşeceği yer bura olduktan sonra, dünyâda ona isabet eden hiçbir maddî fayda artık ona hiçbir şey sağlamaz,” dedi.
Şerhü’l-Hutab
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder