🥀ÇOK ÖZLEDİK ÜSTAZIM🥀
🥀Yıl 1959, Efendi Hazretleri (ks) dünya hayatındaki son günlerini yaşamakta; fakat hâlâ koşuşturmaktadır.
Sohbetler, vaazlar, dersler, talebelerin ihtiyaçları vs` Şeker hastalığına ve o yaşına rağmen hizmetten ve talebelerinden bir an olsun ayrılmıyor.
Her gün dört vasıtayla Çamlıca’dan Topçular’a Tekâmül Talebelerini okutmaya gidiyor.
---Küçük Çamlıca, Kısıklı neresi, Eyüp Topçular neresi! ” O zamanlar bu ulaşım imkânları da yok. Tramvayla Kısıklı’dan Üsküdar’a iniyor, Üsküdar’dan vapurla karşıya Eminönü’ne geçiyor, oradan da başka bir vasıtayla Edirnekapı’ya, oradan da Topçular’a”
🔹️İşte o son günlerinde ve yine Tekâmül Talebelerinin yanında, onlarla birlikte Kur’an-ı kerim hatmi yaptıktan sonra sohbet etmekte:
➖“Evlatlarım! Buraya kadar getirdiğimiz din hizmetleri, bundan sonra sizlerin omuzlarındadır.
Şu anda Ümmet- i Muhammed’in evlatları sizlerin imdadını bekliyor. Bu işin ihmâl edilecek tarafı yoktur. Bu hakikati anladıktan sonra hizmet etmeyen iyi bilsin ki, kıyamet gününde iki elim on parmağım onun yakasında olacaktır. Kıyamet günü değil huzur ` u ilahî’ye, değil huzur ` u Resûlullah’a; benim huzuruma bile çıkamayacaktır.” dedikten sonra gözyaşları içerisinde dua edip:
🔹️“Evlatlarım! Tekrar geleceğim; ama ders için değil. Artık o iş tamamdır. Lâkin bir defa daha gelip size bir hadis` i kutsî bir de hadis` i şerif yazdıracağım. İnşallah Âlem` i Berzah’ta ve Livâü’l` Hamd sancağı altında yine böyle birlikte olacağız.” der.
🔹️Ertesi gün yine o yorgun ve hasta haline rağmen Kısıklı’dan Topçular’a kadar gelir ve talebeleriyle tek tek vedalaştıktan sonra, o mezkûr hadisleri yazmalarını ister:
➡1. Hadis` i Şerif:
“Yâ Ebû Rafi! Allah’a yemin ederim ki, senin iki elinle (yani maddî ve mânevî gayretin ve çalışman neticesinde), bir şahsa Cenab` ı Hakk’ın hidayet nasip etmesi, güneşin üzerinde doğduğu ve battığı her şeyden daha hayırlıdır.”
➡2. Hadis` i Kutsî:
Cenab` ı Hak, Davud Aleyhisselâm’a hitâben: “Ey Davud! Benden kaçan bir kulumu, tekrar bana getirmen tüm insanların ve cinlerin ibadetinden bana daha sevimli gelir.” Bu talebeleriyle dünya hayatındaki son görüşmesidir ve son nasihatleridir.
Çıkarken tekrar “Evlatlarımı bir kere daha görmüş olayım.” diyerek onlara bakar ve oradan ayrılır.
Bu hâdiseden kısa bir müddet sonra da ebedî âleme irtihal etmişlerdir.
➖Tarih: 16 Eylül 1959.
Rabbim yolundan ayırmasın.
Allah (cc) şefeatlerine nail eylesin
YOLUN YOLUMUZ DAVAN DAVAMIZDIR ÜSTAZIM...
SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN (K.S)
1888 tarihinde Silistre'nin Ferhat'lar köyünde doğmuştur.16 Eylül 1959 yılında İstanbul'da hakkın rahmetine kavuşmuştur.Nakşi yolunun 5. ve sonuncu merkezi ve silsile-i sâdât'ın 33. Ve son halkasıdır.
Talebelerine yaptıkları sohbetlerde şöyle buyurmuşlardır;
"Evlatlarım, bizim bu alemde bir tek emelimiz var; oda ümmeti Muhammed'in evlatlarının kalplerine füyuzat-ı Muhammediyeyi aşılamaktır."
"Evlatlarım, keramet göstermeye talip olmayınız. Bizim ve sizlerin talip olacağı tek keramet vardır; oda ümmet-i Muhammede füyûzat-ı Muhammediyeyi aşılamak, dini celili İslam'ı öğretip, yaymaktır."
"Evlatlarım, Sizler, Allâh`ın memuru, Rasûlüllah`ın memuru. Kitabullah`ın memuru ve füyûzat-ı ilâhiyenin tevzî memurlarısınız. Yegâne vazifeniz batağa düşmüş olan ümmeti Muhammed`in evlâdını bataklıktan kurtarmaktır.Gâyeniz mahza rızâ-i ilâhidir."
"Evlatlarım, ilimsiz ibadetin tadı olmaz, tek kanatlı kuş uçmaz. İnsanların istikbal sevdasına düştükleri günümüzde Mevla'nın ilmini okuyacağız. İhlasla Mevla'sına bağlanan kimseye her şey hizmet eder, gölge gibi onu takip eder. Dünya'ya çalışan ise ahireti elde edemez."
"Evlatlarım, siz vazifenizi yapın, keyfinize bakın, size kimse zarar veremez. Sizin bekçileriniz vardır; onlarda hatimlerdir. Siz İmam-ı Rabbani evladısınız, size karşı koyan mağlup olur."
"Evlatlarım, İleride aranızdan ayrılanlar olabilir, hatta namazı da bırakabilirler. Bir hediye alarak onları ziyarete gidin, tekrar aranıza almaya çalışın."
"Evlatlarim,Küfrün beli kırılmış, lakin henüz canı çıkmamıştır. Endişeye yer yok, tekrar ayağa kalkamaz. Bundan sonraki icraatı, ölmek üzere yerde çırpınan hayvanın etrafına sıçrattığı toztoprak gibi çaresiz birkaç gayretten ibarettir."
"Evlatlarım,Biz bugünlere deccal devrinin bütün çilelerine maruz kalarak geldik. Fakat hepsi geldi geçti. Zuhur eden maniler, engeller terakkiye, ilerlemeye işarettir. Rabıta ve diğer erkân (ibadetler, hatimler, hizmetler) ihlas ile eda edilirse, orada şer yıkılır ve hizmet edenlere de bir zarar gelmez."
"Evlatlarım,Bu ilimleri okumak isteyen bir kimse daima: Ben Allah rızası için okuyacağm. Okuduklarımı da ümmeti Muhammed'in evladına öğreteceğim. Bu suretle batağa düşmüş insanları kurtarmaya çalışacağım diye düşünmeli ve gayesi hep bu olmalıdır. Maaş almak niyetiyle ilim öğrenmek haramdır. Zira Enbiya mirası olan bu ilimler, dünyevi gâyeler için okunmaz."
"Evlatlarım,Evliya'nın ruhaniyetinden yardım istemek caizdir. Mesela Ya Bilâl-i Habeşi" demek, onun rütbesinden, onun ruhaniyetinden, onun maneviyâtından medettir. Yoksa zâtından ve cesedinden yardım beklemek değildir."
"Evlatlarım, Mehdi Hazretleri bizim usulümüz üzere gelecektir. Deccal Yahudilerin Mehdisidir. İnşallah İslâm Mehdisi de yakında çıkacaktır; şimdi o devirdeyiz."
"Evlatlarım,Bu alem eski saraya benzer. Nasıl ki eski bir saray tamir edilince ömrü uzarsa, din-i mübin-i İslam da ihya edilirse kıyamet tehir olur. Dünyanın ömrü uzar."
"Evlatlarım,Hiç bir zaman, his ve tecrübeden ibaret olan müsbet ilimleri İlâhi ilimler üzere tercih etmeyin."
"Evlatlarım,Beni razı etmeniz için, en az benim sizi okuttuğum kadar Müslüman çocuklarını okutun, Allah'ı, peygamberi öğretiniz, Aksi halde kıyamet günü iki elim, on parmağım yakanızda olacaktır."
"Evlatlarım,Eshâb-ı Kirâm'ın hepsini sevenler ehli sünnet velcemaattandır. Bir kısmını sevmeyenlere Rafizi denir. İmam-ı Ali Hazretlerini sevmeyenlere de Harici denir.Bu, muhkem bir karar haline gelmiştir."
"Evlatlarım,Hadis-i Şerifte; "İçinde köpek bulunan eve melaike girmez." İçinde köpek bulunan eve melaike girmediği gibi, içinde mü'min kardeşine karşı kin ve kıskançlık bulunan kalp evine de melaike girmez.
"Evlatlarım, Aklın inkîşâfi, gelişmesi için, rabıta ve kalb ile zikre devam etmek lazımdır."
" Rabbim! Rahmet eylesin . Şefaatine mazhar eylesin. (ÂMİN)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder