“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
- Ana Sayfa
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- guruptaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır araştırmadan doktorunuza danışmadan sakın kullanmayın saygılar ve blogta ki bilgiler
- Cin Suresinin Havası
- Not: Siteye soru gönderme işlemi kaldırılmıştır. Arşiv niteliğindeki yazılarından ve soru-cevaplarından istifâde edilmesi temennîsiyle..
- Mars’ta hayat var! There is life on Mars! 화성에 생명이 있습니다! На Марсе есть жизнь! 火星に生命がある!火星上有生命
- Kabe'nin yapılışında ki taşlar, 4 dağdan getirildi.Turi Sina, Cudi, Hira,Turi Zeydan dağlarından.
- “Asıl olan söz dili değil, hal dilidir, konuşmaktan çok yaşamaktır. İnandığı gibi anlatmaktan ziyade inandığı gibi yaşamaktır…"
- GUCDÜVÂNÎ HAZRETLERİNDEN NASİHATLER
- Peygamber Efendimizin, Annesinin Dirilip İman Etmesi.
- ZEKÂT
- Sohbet Bahçesi
- mehmet sertkaya
20 Mart 2023 Pazartesi
18 Mart 2023 Cumartesi
BÜTÜN SÜNNETLER BİZİM FAYDAMIZADIR
BÜTÜN SÜNNETLER BİZİM FAYDAMIZADIR...
Peygamberimiz Medineye geldiğinde köpeklerin çok olduğunu görmüş ve sayıları sınırlanacak derecede çoğunluğu itlaf ettirmiştir. Onlar da bir ümmet olmasaydı hepsini öldürtürdüm, demiştir.
🌸Salavatı Şerif-e 🌸Allahım eğer üzer
🌸Salavatı Şerif-e
🌸Allahım eğer üzerimizde ve evimizde varsa nazar, büyü, musallat, negatıf tüm enerjilerden arınmaya niyet ettik, sen bizi her türlü kötülüklerde ve kötü insanlardan koru Ya Rabbi!
🌸Senden şifa bekleyen bir çok insan var. Gerek beden ve gerek piskolojik olarak şifa arayan tüm kullarına şafi ismin ile Şifa ver Allahım.
🌸Evlilik yapmak isteyipte evleneceği insanı hayatına çekememiş yada evlenmek isteyipte evlenemiyorsa sen onların üzerindeki tüm engelleri kaldır Ya Rabbi!
🌸Evli ama evinde huzuru olmayan maddi ve manevi sıkıntı yaşayanların evlerine huzur ver kötü insanların şerrinden nazardan büyülerden sen koruyup evlerinde eşleriyle muhabbetlerini artır Allahım.
🌸Çocuk isteyenlere sen imkansız dahi olsa bu sevinci onlara fazlından yaşatıp vatanımıza milletmize hayırlı mübarek evlat eyle.
🌸İş isteyenlere bol kazançlı Bol sadaka zekat vereceği helal rızık kapıları aç Allahım.
🌸Kötü alışkanlığı, kötü huyları olan ve kurtulmak isteyenlere yada böyle yakınları olanlara sen irade kuvveti vererek bir an önce kurtulmalarını ve doğru yolu görmelerini nasip eyle.
🌸Zulüm gören insanlara,şiddet gören kadınlara ve şuan sokakta yaşayan tüm muhtaçlara sokak hayvanlarına da sen yardım elini uzat Allahım.
🌸Ülkemizin tüm sıkıntıları giderilip bolluk bereket içinde huzurlu ve mutlu yaşamayı nasip eyle. Güvenlik güçlerimize yardım eyle.
🌸Herhangi bir haksızlığa, iftiraya uğramış ayrıca cezaevinde masum olan kişileri sen en yakın zamanda haklıkıklarının ispatını göster Allahım
🌸İslam dinine hizmet eden bütün kardeşlerimizi rahmetinle kuşat. Güç kuvvet sağlık sıhhat nasip eyle. adedlerini çoğalt Allahım
🌸Zatına Hakıkı kul, Rasullah Efendimize hakiki ümmet, Üstazlarımıza Hakiki evlat, Evlatlarımıza hakiki anne baba, anne babalarımıza hakiki evlat olabilmeyi nasıp eyle.
🌸İslam Dinine Hizmet edebilmeyi bizlere nasip eyle.
🌸Şuan bu duaya katılan tüm kardeşlerimizin dualarını sen hayra tebdil eyleyip kabul eyle. Kısa zamanda Duam kabul oldu sevincini nasip eyle.
🌸Azrail'i karşımıza müjdeli güler yüzle çıkar ya Rabbi!
🌸Her nefeste dilimizi zikirden, kalbimizi şükürden, beynimizi fikirden ayırma
ya Rabbi!
🌸Allah'ım bizi o günahlarını affettiğin Sıddıklardan eyle. Onların sohbetlerine, zikirlerine ilhak eyle ya Rabbi!
Yeni doğmuş sıbyan gibi karşına pâk çıkmayı nasip eyle!
🌸Bizleri salih kulların arasına katıver.
🌸Defterimizin kapanmayacağı hayırlar sadaka-i cariyeler yapmayı nasip et.
🌸Naim cennetinin varislerinden eyle bizi Allahım
🌸Kabirde yüzümüzü kara çıkarma ya Rabbi!
🌸İçtiğimiz, bu dünyada 'Zemzem', ahirette 'Kevser' olsun.
🌸 Geçtiğimiz, bu dünyada 'doğru yol', ahirette 'Sırat' olsun.
🌸Aldığımız, bu dünyada 'güzel ahlak. ahirette 'nurlu berât' olsun.
🌸Girdiğimiz, bu dünyada 'Mekke-i Mükerreme, Medine-i Münevvere,
ahirette 'Cennetü'l âlâ' olsun.
🌸Gördüğümüz, bu dünyada 'Beytullah, Ravza-i Mutahhara, Mina,
Arafat, Müzdelife, Uhud' ahirette 'Cemâlûllah' olsun.
🌸Azığımız, hem bu dünyada hem ahirette 'takva, güzel amel, güzel
ahlak' olsun
🌸Sofralarımız, 'ilim sofrası' olsun.
-Allah’ım! Eğer bizim ismimiz Saidler (cennetlikler) defterindeyse orada
sabit kıl.
İsmimiz şakiler (cehennemlikler) defterindeyse oradan silip Saidler defterine
yaz. Kalbimizi dinin de sabit kıl, dininden döndürme, ayırma.
🌸Biz yanlıştaysak bizi doğruya düşür. Kardeşlerimiz yanlışta ise onları doğruya düşür ama bizi birbirimize düşürme Allahım
🌸Yarınımızı, niyetimizi, geleceğimizi, geçmişimizden hayırlı kıl Allahım
🌸Göz pınarları kurumuş rahmet fukaralarından eyleme bizi Allahım
🌸Merkezi Muhammediyeden gelen himmet ve teveccüh mani her türlü kötü amel ve niyetlerden, ağlamayan gözden, doymak bilmeyen nefisten, daima gülen gözden, mahzün olmayan kalpten, amelsiz ilimden, ilimsiz amelden bizleri muhafaza eyle Allahım
🌸Hiçbir gönlün kırılma sebebi eyleme bizleri Allahım
🌸Kalbimizin atışını, gözümüzün bakışını, nefes alışımızı, adım atışımızı dahi rızan için kıl riya karıştırma Allahım
🌸Bizi kıyamet gününde Peygamber Efendimiz ile beraber gölgede toplananlardan eyle Allahım
🌸Bizleri, ailemizi, en başta sevdiklerimizi fitneden, fesattan, şeytandan ve şeytanlaşmış insanların şerrinden muhafaza eyle Allahım
🌸 Bizleri sıratı müstekım üzerine daim kıl, hem dünya hem ahirette afv ve afiyetli eyle Allahım
🌸 Allahım bize yakışanla değil kendine yakışanla muamele buyur
🌸Bizleri itaati tâmme ile mûti, ihlası tâmme ile muhlis, idraki tâmme ile müdrik kullarından olabilmeyi nasip eyle Allahım
🌸 Bizleri ve nesillerimizi bir an bile Kurânı Kerîme hizmetten ayırma
🌸Kelimei tevhid ve kelimei şehadetin nurundan mahrum eyleme Allahım
🌸 Bizleri belalara sabredip cennete ulaşanlardan değilde nimetlerine şükredip cennete kavuşanlardan olmayı nasip eyle Allahım
🌸 Gizli şirk ve riyadan muhafaza eyle Allahım
🌸 Seni sevene sevdir bizi. Seni sevenlerden eyle bizi. Senin sevdiklerinin kalbine düşür ki onların kalbine nazar ettiğinde bizi de onların kalbinde görüp dualarımızı hayırlı, mübarek, felah bir şekilde kabul eyle Allahım
🌸 Doğru bildiğimiz yanlışlardan muhafaza eyle Allahım
🌸 Sayısını unutacağımız Makbul umre ve haclar yapabilmeyi Bizlerde nasip eyle Allahım
🌸 Hatalarımızı, günahlarımızı, kusurlarımızı yarın ahirette Peygamber Efendimiz ve diğer sevgili kullarının huzurunda çıkıpta mahcup eyleme, boynumuzu eğdirme Allahım
🌸 Dünyayı kalbimize koyma elimizden de alma Allahım
🌸 Rızana uygun dünya ve ahiret zenginliği ver Allahım
🌸 Rabbim zatına karşı mesul, kullarına karşı mahçup eyleme bizi.
🌸Lütfunla, kereminle, fazlınla, rahmeti azimenle berekâtı ilâhiyenle dualarımızı kabul eyle Allahım
🌸 Yaptığımız ve yapacak olduğumuz duaları senin Peygamber Efendimize olan muhabbetin, Peygamber Efendimizin ümmetine olan muhabbeti, hürmetine mübareği ile kabul eyle. Kader ve kazaya rıza gösterenlerden olabilmeyi nasip eyle Allahım
🌸Kişisel dua (anne babaya muhakkak dua edelim)
🌸Salavatı Şerif-e
Duanın kabulü için evveli ve ahiri selevat okuyan ve şuur sahibi olarak gayret sarf ederek gıyabında birbirine günahsız dille istiğfar duası ve tesbih namazı kılan dostlar in adedi artırsın inşaallah Rabbim kimin ne derdi var sa Lütfü ile rahmetiyle mağfiret ile muhafaza ederek giderip cennetine koyup cemalinle meccanen müşerref ettiği bir şekilde lütfu ile İslam'ın güzelliğini ve ahlakını yaşamayı yaşatmayı 🤲🤲🤲🤲🤲 nasip etsin diye dua eder dualar bekliyorum inşallah Rabbim herkese nasip etsin
HAYIRLI GECELER🥀 🥀
................. Bulunduğumuz yer eğer şehir merkezi ise, Fazilet Takvimindeki belirtilen vakte; merkezde değil de ilçelerden birinde iskân ediyorsanız, oranın net vaktini yine Fazilet Takvimi’nin sonundaki Fark Cetveli’nden öğrenip ona göre hareket etmemiz icap eder. Çünkü; Vakit, namazın edâsı için şart, vücûbu için de sebeptir. Zamanında başlanmaz, zamanında bitirilmezse, yapılan ibâdetin boşa gitme tehlikesi vardır. O bakımdan vaktin, usûlüne uygun şekilde doğru tesbit edilip ona göre belirlenmesi ve ibadetlerin vaktinde eda edilmesi gerekir.
17 Mart 2023 Cuma
NEDEN İYİLEŞEMİYORUZ BOZUK LENFATİK SİSTEM VE LENFLERİN ÖNEMİ İNSANLAR NEDEN ÇOK HASTALANIYOR.
sağlığımızın müthiş şifreleri m.ulaş
Neden hiç iyileşemiyoruz okuyalım Lenfatik sistem düzgün çalışamıyorsa lenf nodları ve içlerindeki savunma hücreleri ve fagositlerin de çalışması azalır veya durur. Lenf sıvısı da çok yavaş akmaya başlar. O zaman bir lenf birikmesinden/tıkanıklığından bahsedilir. Bunların neticeleri çok çeşitli şekillerde gözlenebilir:
ŞİŞME/ÖDEM
Lenf sıvısı yavaşladığında sıklıkla ayaklarda, ellerde ve yüzde ödemler meydana gelebilir.
Elbette lenf durgunluğu başka problemlerin de belirtisi olabilir (mesela böbrek hastalıkları, kalp yetmezliği, hormon bozuklukları vb.):Su tutma. Lenf durgunluğunun ve lenfatik sistem üzerindeki aşırı yüklenmenin sebepleri çoğu zaman günümüzdeki beslenme ve hayat tarzı anlayışlarımız olup zararı lenf temizliğiyle ortadan kaldırılabilir.
SELÜLİT
Hatta selülit kısmen kusurlu bir lenfatik sistemden kaynaklanabilir. Kadınların yüzde 90'dan fazlasında bir çeşit selülit vardır. Nedeni genelde obezite, egzersiz eksikliği, kötü beslenme (asidoz), genetik yatkınlık ve lenf tıkanıklığının kombinasyonudur.
Selülit belli bir alandaki birçok yağ hücresi bir araya geldiğinde başlar, örn. kalça, uyluk veya üst kol gibi. Tipik dimplasyon, bağ dokusu lifleri cildi aşağıya çektiğinde ortaya çıkar; yağ hücrelerinin birikimi deriyi - liflerin olmadığı yerlerde - yukarıya doğru iter. Yağ dolu küçük torbalar vardır. Burada, özellikle iyi toksinler, aynı zamanda aşırı lenf depolanabilir. Şimdi lenfatik bir temizlik yaparsanız ve selülitten etkilenen bölgelerdeki lenfatik akışını teşvik ederseniz burada hem toksin yükünü hem de lenfatik birikimi azaltarak selülit üzerinde iyileşme sağlayabilirsiniz.
GİZLİ ZEHİRLENME VE KRONİK HASTALIKLAR
Aşırı yüklenmiş veya kısmen işleyen bir lenfatik sistem, tam olarak temizlenmemiş lenf sıvısını kana verir ve bütün vücudu sessizce zehirler. Buna bağlı olarak insanın zayıf noktası her neredeyse orada bir hastalık meydana gelir. Başlarda belki sadece kronik baş ağrıları, açıklanamayan yorgunluk, performans düşüşü ve konsantrasyon bozuklukları vardır. Uzun vadede ise her çeşit kronik şikayetler ortaya çıkar.
Alerjiler ve gıda intoleransları gelişebilir veya artabilir. Lenfatik sisteme çok yüklenildiğinde eklem ağrıları, adet krampları, göğüslerde hassasiyet, sindirim sistemi şikayetleri, ruhsal dalgalanmalar, depresyon, akne, deride döküntüler ve daha birçok şikayetin görülme riski de artar.
Bireyin toksisitesi ne kadar yüksekse, lenfatik sistemdeki tıkanıklık o kadar şiddetlidir. Zehirler çok farklı kaynaklardan gelebilir. Ancak, toksinlerin ilaç, aşı, temizleyici, pestisit kalıntısı veya tattoo lardan kaynaklanıp kaynaklanmadığına bakılmaksızın, hepsi lenfatik sistemi etkiler lenefler dolu olduğu için temizlenemediği için vücut ataklarla dolar ve birikir ağır metaller toksinler içimizde birikir
İçerisinde lenf sıvısının bulunduğu lenf damarları ve bunları birbirine bağlayan lenf nodları (lenf düğümleri)
Lenfatik organlar. Bunların arasında meselâ bademcikler, dalak, bağırsak mukozasının belli bâzı bölgeleri (Peyer plakları) ve kör bağırsağın (çekumun) sonundaki apandis yer alır.
Peki neden lenfatik sistemi ve lenfleri temizlemelisiniz?
LENFATİK SİSTEM – VÜCUTTAKİ ARITMA TESİSİ YANİ BİLDİĞİMİZ KANALİZASYON GÖREVİ GÖRÜR
Vücuttaki bu arıtma sistemi vücudumuzdaki suyu temiz ve sağlıklı tutar; tabii sadece her şey yolundayken. Ancak her şey her zaman yolunda gitmez. Çünkü lenfatik sistem vücuttaki Cinderella'dır (külkedisidir). Bu sistem vücudun her tarafından gelen atıklar, zehirler, cüruflar, katı yağlar, bakteriler, parazitler, dejenere olmuş hücreler ve daha birçok zararlı maddelerle doludur ve şimdi vakit; lenfatik sistemin vücudu zehirlerden nasıl arındırdığını, bu maddeler üzerinde işlem yaptıktan sonra kimini yerine geri yollayıp kimini vücuttan mümkün olduğunca çabuk nasıl uzaklaştırdığını seyretme vaktidir.
Lenfatik sistemin damarları kan damarlarına paralel olarak ilerlemektedir. Ancak kan dolaşım sistemiyle lenfatik sistem arasında iki önemli fark mevcuttur:
Lenfatik Sistem açık bir sistemdir: Kan dolaşım sistemi başlangıç ve son noktaları olmayan kapalı bir döngü iken lenfatik sistem kapalı devre bir sistem değildir, başlangıç ve son noktaları vardır. En ince damarlarıyla yani doku ortasındaki lenfatik kılcal damarlarla (lenf kapillerleriyle) başlar ve vücut boyunca uzun bir seyahatten sonra venöz kan dolaşım sistemine dökülür.
GİZLİ ZEHİRLENME VE KRONİK HASTALIKLAR
Aşırı yüklenmiş veya kısmen işleyen bir lenfatik sistem, tam olarak temizlenmemiş lenf sıvısını kana verir ve bütün vücudu sessizce zehirler. Buna bağlı olarak insanın zayıf noktası her neredeyse orada bir hastalık meydana gelir. Başlarda belki sadece kronik baş ağrıları, açıklanamayan yorgunluk, performans düşüşü ve konsantrasyon bozuklukları vardır. Uzun vadede ise her çeşit kronik şikayetler ortaya çıkar.
Alerjiler ve gıda intoleransları gelişebilir veya artabilir. Lenfatik sisteme çok yüklenildiğinde eklem ağrıları, adet krampları, göğüslerde hassasiyet, sindirim sistemi şikayetleri, ruhsal dalgalanmalar, depresyon, akne, deride döküntüler ve daha birçok şikayetin görülme riski de artar.
Bireyin toksisitesi ne kadar yüksekse, lenfatik sistemdeki tıkanıklık o kadar şiddetlidir. Zehirler çok farklı kaynaklardan gelebilir. Ancak, toksinlerin ilaç, aşı, temizleyici, pestisit kalıntısı veya tattoo lardan kaynaklanıp kaynaklanmadığına bakılmaksızın, hepsi lenfatik sistemi etkiler
SIK ENFEKSİYON, DAHA ÇABUK KANSER
Lenfatik sistem istilacı patojenleri artık kapsamlı şekilde etkisiz hale getiremez olduğunda giderek artan sayıda enfeksiyon meydana gelecektir. Bunlara bakteriyel enfeksiyonlar, mantar ve viral enfeksiyonlar dahildir. Bozulmuş/dejenere olmuş hücreler kısıtlanmadan yayılabilir olduğunda da kanser tümörleri ve metastazlar çok daha kolay oluşabilir. Bir hastalık zaten mevcut olduğunda, lenf sıvısı duraklamış/tıkanmış ve lenfatik sisteme çok yüklenilmiş ise o hastalığın iyileşmesi hemen hemen imkansızdır. Bundan dolayı lenfatik sistem çok titiz şekilde bakılmalı, korunmalı ve düzenli aralıklarla temizliği yapılmalıdır.
LENFLERİNİZİ SAĞLIKLI BESLENEREK TEMİZLEYİN
Fastfood veya marketten hazır alınmış yiyeceklerle beslenildiğinde lenfatik sistem temizlenemeyecektir çünkü bunlar zararlı ve atık maddeler ihtiva eder. Mümkün olduğunca taze ve işlenmemiş maddeler içeren sağlıklı bir beslenme vücudun sadece zehir ve zararlı atık yükünü azaltmaz, aynı zamanda lenf nodlarının ve diğer lenfatik organların yenilenmesini ve tam iyi çalışmasını sağlayan hayati maddeleri vücuda sunar.
Sağlıklı bir beslenme bağırsaklar, karaciğer ve böbreklerin de fonksiyonlarını destekler. Bu organlar ne kadar iyi çalışırsa lenfatik sistem de o kadar temiz ve sağlıklı kalır ve düzenli aralıklarla kendi kendisini temizleyebilir.
Sağlıklı bir diyete iyi bir giriş, dört haftalık bir detoks tedavisinin yardımıyla başarılı olur.Sadece çeşitli tarifler almakla kalmaz, aynı zamanda optimal bir diyet uygulamak için birçok ipucu da öğrenirsiniz.Dört hafta sonra, bu beslenme biçimini benimser ve bundan sonra bunu düzenli olarak devam ettirebilirsiniz.
(8) LENFLERİ PROBİYOTİKLERLE TEMİZLEYİN
Sindirim sistemi lenfatik sistemle direkt bağlantı içindedir. Sindirim sistemi temiz olmadığında lenfatik sistem de temizlenememektedir. Bağırsak mukozasında lenfatik sistemin bizzat kendisinin bir parçası bulunmaktadır: Peyer plakları (ince bağırsakları çevreleyen lenf dokusu plaklarıdır.)
Burada küresel şekilde sıralanmış lenfositler (vücut savunma hücreleri) ve ayrıca lenf folikülleri mevcuttur. Bu yerde bu savunma hücrelerinin oluşum ve eğitimleri gerçekleşir. Peyer plakları böylece bağışıklık sisteminin önemli bir bileşenidir. Buna ilave olarak, emilen gıdaların (özellikle katı yağların) parçaları bağırsaktan direkt lenfatik sistem içine ulaşır.
Sindirim sistemi ve lenfatik sistem arasındaki bu yakın bağlantı, bağırsaklara iyi bakmanın ve onları sağlıklı tutmanın ne kadar önemli olduğunu gösterir. Çünkü hasta, cüruflu veya iltihaplanmış bir bağırsak, lenfatik sistem için aşırı kirlenme ve yük demektir. Böyle bağırsaklar lenflerin temizlenmesini imkansız hale getirir.
Burada lenfatik sistemi temizlemek için başvurduğumuz yöntemler arasına yüksek değerlikli bir probiyotik alımını da ekleyebiliriz (örn Combi Flora) Bir probiyotik; zararlı/çürükçül bakterileri ve mantarları bastıran, bağırsaklardaki zararlı bazı maddeleri hızla uzaklaştıran ve de bağırsak mukozasını iyileştirip yenileyebilen sağlıklı bir bağırsak florasının gelişmesini sağlar. Probiyotikler ayrıca iltihap önleyici, toksin giderici ve bağışıklığı kuvvetlendirici görevler de yapar.
Bir probiyotik nasıl kullanılır, buradan okuyun: Bağırsak florasının kurulması
Bağırsak ve lenf sistemleri arasındaki bu yakın ilişkiden dolayı lenf temizliği her bağırsak temizliği işleminde olağanüstü bir son dokunuştur.önce bağırsak florasından ve temizliğinden başlamalıyız AlINTIDIR.
16 Mart 2023 Perşembe
15 Mart 2023 Çarşamba
14 Mart 2023 Salı
POLİPLERİNİZMİ VAR
POLİPLERİNİZMİ VAR
sağlığımızın müthiş şifreleri m.ulaş
Yabani nane yani narpuz ıhlamur papatya biberiye çayı aç için sabah akşam 1 su bardağı kadar demleyin 25 gün devam edin poliplerinizden kurtulun şifa Allah tan kul vesile saygılar hepinize m.ulaş
13 Mart 2023 Pazartesi
EKMEĞE HÜRMETSİZLİĞİN CEZASI*
*🥖EKMEĞE HÜRMETSİZLİĞİN CEZASI*
*PEYGAMBER EFENDİMİZ (s.a.v.) hadîs-i şerîflerinde şöyle buyurmuştur:*
“Ekmeğe hürmet ediniz!
Zîrâ Allâhü Teâlâ onu rızıkların en şereflisi kılmıştır.
*Kim ekmeğe hürmet ederse Allâhü Teâlâ da ona ikramda bulunur.”*
“Ekmeğe hürmet ediniz! Muhakkak o, yerin ve göğün (yağmur ve toprağın) bereketindendir. Sofradan düşen kırıntıyı kim yerse günâhları mağfiret olunur.” (Feyzu’l-Kadîr)
*EKMEĞE HÜRMETSİZLİĞİN CEZASI*
Yıllar önce Isparta taraflarında yaşayan bir gülyağı çıkartıcısı vardı.
O yıl işleri oldukça iyi gitmiş kilolarca gülyağı çıkartmışlardı…
Oğluna dediki; “Oğlum! Bu yıl gülyağlarını sen satacaksın!”
Oğlu yola çıktı…aradan bir kaç gün geçmişti ama hala gülyağını satamamıştı. Ümitsizliğe düşmeye başlamıştı ki…
*Bir akşamüstü orta yaşlı bir tüccar, ben tamamını alayım dedi…Yarın gül yağını şu adrese getir!..*
Delikanlı sevinçliydi …. ertesi gün gülyağını tarif edilen yere götürdü.
Alıcı tüccarı bir inşaatın başında buldu… Adam gülyağını koyacak yeri göstererek.
*“Buraya güzel bir cami yaptırıyorum da…Gülyağını da harçta su yerine kullanacağım! Mü’minler güzel kokular içinde namaz kılsın istiyorum…”*
Hayret ve şaşkınlık içinde kalan delikanlı…Damlası 1 altın eden gülyağlarını oraya bıraktı…
Aradan bir kaç yıl geçti…Gülyağı çıkartıcısı baba … o zenginin kim olduğunu görmek, o mübarek kişi ile tanışmak için yola çıktı.
Eee…mübarek tabi…o kadar gülyağını o amaçla harcamak herkesin harcı değil! di mi? takdir edersiniz…
Peki sonra ne olmuş?
Bakın ne olmuş!!
*Camiyi bulmuş ve namazdan sonra camiyi yaptıranı sormuş.*
“Aradığın kişiyi falan hanın külhanında bulabilirsin”demişler.
Nitekim tarif edilen yerde çok perişan halde birini, külhana odun atarken görünce, sormuş siz camii yaptıran kişimisiniz? Evet demiş adam “Benim! Neden sordunuz?”
*Gülyağcı gözyaşlarını tutamamış…*
Selam verdikten sonra içeri girip kendini tanıtmış ve niçin bu halde olduğunu sormuş…
*Adam: “Ben bu duruma düşmeyi hak ettim…” diyerek başlamış söze… Bir gün öğle namazından çıkmıştık. Arkadaşlarla yürüyorduk…Yerde yarım dilim ekmek gördüm ve alıp hürmetle bir kenara koymam gerekirken…!yapamadım…Çünkü artık, halk arasında belli bir şanım ve şöhretim vardı…Eğilmeyi gururuma yediremedim ve ayağımla yavaşça kenara itiverdim…*
“AHH!..”Der Gülyağcı
-“Yaa!
*İşte ne kaybettimse…ondan sonra kaybettim…Yıkıntılar, iflas…Hepsi geldi peşi sıra…Şimdi burada yarım ekmeğe karşılık iş buldum...*
O, bir defa itti başına neler geldi.
Ya ekmekleri her türlü pislikle beraber çöpe atanların hali nice olur ?
*EKMEĞE HÜRMET, ALLAH’A ŞÜKRETMEKTİR..*
🥀ÇOK ÖZLEDİK ÜSTAZIM🥀
🥀ÇOK ÖZLEDİK ÜSTAZIM🥀
🥀Yıl 1959, Efendi Hazretleri (ks) dünya hayatındaki son günlerini yaşamakta; fakat hâlâ koşuşturmaktadır.
Sohbetler, vaazlar, dersler, talebelerin ihtiyaçları vs` Şeker hastalığına ve o yaşına rağmen hizmetten ve talebelerinden bir an olsun ayrılmıyor.
Her gün dört vasıtayla Çamlıca’dan Topçular’a Tekâmül Talebelerini okutmaya gidiyor.
---Küçük Çamlıca, Kısıklı neresi, Eyüp Topçular neresi! ” O zamanlar bu ulaşım imkânları da yok. Tramvayla Kısıklı’dan Üsküdar’a iniyor, Üsküdar’dan vapurla karşıya Eminönü’ne geçiyor, oradan da başka bir vasıtayla Edirnekapı’ya, oradan da Topçular’a”
🔹️İşte o son günlerinde ve yine Tekâmül Talebelerinin yanında, onlarla birlikte Kur’an-ı kerim hatmi yaptıktan sonra sohbet etmekte:
➖“Evlatlarım! Buraya kadar getirdiğimiz din hizmetleri, bundan sonra sizlerin omuzlarındadır.
Şu anda Ümmet- i Muhammed’in evlatları sizlerin imdadını bekliyor. Bu işin ihmâl edilecek tarafı yoktur. Bu hakikati anladıktan sonra hizmet etmeyen iyi bilsin ki, kıyamet gününde iki elim on parmağım onun yakasında olacaktır. Kıyamet günü değil huzur ` u ilahî’ye, değil huzur ` u Resûlullah’a; benim huzuruma bile çıkamayacaktır.” dedikten sonra gözyaşları içerisinde dua edip:
🔹️“Evlatlarım! Tekrar geleceğim; ama ders için değil. Artık o iş tamamdır. Lâkin bir defa daha gelip size bir hadis` i kutsî bir de hadis` i şerif yazdıracağım. İnşallah Âlem` i Berzah’ta ve Livâü’l` Hamd sancağı altında yine böyle birlikte olacağız.” der.
🔹️Ertesi gün yine o yorgun ve hasta haline rağmen Kısıklı’dan Topçular’a kadar gelir ve talebeleriyle tek tek vedalaştıktan sonra, o mezkûr hadisleri yazmalarını ister:
➡1. Hadis` i Şerif:
“Yâ Ebû Rafi! Allah’a yemin ederim ki, senin iki elinle (yani maddî ve mânevî gayretin ve çalışman neticesinde), bir şahsa Cenab` ı Hakk’ın hidayet nasip etmesi, güneşin üzerinde doğduğu ve battığı her şeyden daha hayırlıdır.”
➡2. Hadis` i Kutsî:
Cenab` ı Hak, Davud Aleyhisselâm’a hitâben: “Ey Davud! Benden kaçan bir kulumu, tekrar bana getirmen tüm insanların ve cinlerin ibadetinden bana daha sevimli gelir.” Bu talebeleriyle dünya hayatındaki son görüşmesidir ve son nasihatleridir.
Çıkarken tekrar “Evlatlarımı bir kere daha görmüş olayım.” diyerek onlara bakar ve oradan ayrılır.
Bu hâdiseden kısa bir müddet sonra da ebedî âleme irtihal etmişlerdir.
➖Tarih: 16 Eylül 1959.
Rabbim yolundan ayırmasın.
Allah (cc) şefeatlerine nail eylesin
YOLUN YOLUMUZ DAVAN DAVAMIZDIR ÜSTAZIM...
SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN (K.S)
1888 tarihinde Silistre'nin Ferhat'lar köyünde doğmuştur.16 Eylül 1959 yılında İstanbul'da hakkın rahmetine kavuşmuştur.Nakşi yolunun 5. ve sonuncu merkezi ve silsile-i sâdât'ın 33. Ve son halkasıdır.
Talebelerine yaptıkları sohbetlerde şöyle buyurmuşlardır;
"Evlatlarım, bizim bu alemde bir tek emelimiz var; oda ümmeti Muhammed'in evlatlarının kalplerine füyuzat-ı Muhammediyeyi aşılamaktır."
"Evlatlarım, keramet göstermeye talip olmayınız. Bizim ve sizlerin talip olacağı tek keramet vardır; oda ümmet-i Muhammede füyûzat-ı Muhammediyeyi aşılamak, dini celili İslam'ı öğretip, yaymaktır."
"Evlatlarım, Sizler, Allâh`ın memuru, Rasûlüllah`ın memuru. Kitabullah`ın memuru ve füyûzat-ı ilâhiyenin tevzî memurlarısınız. Yegâne vazifeniz batağa düşmüş olan ümmeti Muhammed`in evlâdını bataklıktan kurtarmaktır.Gâyeniz mahza rızâ-i ilâhidir."
"Evlatlarım, ilimsiz ibadetin tadı olmaz, tek kanatlı kuş uçmaz. İnsanların istikbal sevdasına düştükleri günümüzde Mevla'nın ilmini okuyacağız. İhlasla Mevla'sına bağlanan kimseye her şey hizmet eder, gölge gibi onu takip eder. Dünya'ya çalışan ise ahireti elde edemez."
"Evlatlarım, siz vazifenizi yapın, keyfinize bakın, size kimse zarar veremez. Sizin bekçileriniz vardır; onlarda hatimlerdir. Siz İmam-ı Rabbani evladısınız, size karşı koyan mağlup olur."
"Evlatlarım, İleride aranızdan ayrılanlar olabilir, hatta namazı da bırakabilirler. Bir hediye alarak onları ziyarete gidin, tekrar aranıza almaya çalışın."
"Evlatlarim,Küfrün beli kırılmış, lakin henüz canı çıkmamıştır. Endişeye yer yok, tekrar ayağa kalkamaz. Bundan sonraki icraatı, ölmek üzere yerde çırpınan hayvanın etrafına sıçrattığı toztoprak gibi çaresiz birkaç gayretten ibarettir."
"Evlatlarım,Biz bugünlere deccal devrinin bütün çilelerine maruz kalarak geldik. Fakat hepsi geldi geçti. Zuhur eden maniler, engeller terakkiye, ilerlemeye işarettir. Rabıta ve diğer erkân (ibadetler, hatimler, hizmetler) ihlas ile eda edilirse, orada şer yıkılır ve hizmet edenlere de bir zarar gelmez."
"Evlatlarım,Bu ilimleri okumak isteyen bir kimse daima: Ben Allah rızası için okuyacağm. Okuduklarımı da ümmeti Muhammed'in evladına öğreteceğim. Bu suretle batağa düşmüş insanları kurtarmaya çalışacağım diye düşünmeli ve gayesi hep bu olmalıdır. Maaş almak niyetiyle ilim öğrenmek haramdır. Zira Enbiya mirası olan bu ilimler, dünyevi gâyeler için okunmaz."
"Evlatlarım,Evliya'nın ruhaniyetinden yardım istemek caizdir. Mesela Ya Bilâl-i Habeşi" demek, onun rütbesinden, onun ruhaniyetinden, onun maneviyâtından medettir. Yoksa zâtından ve cesedinden yardım beklemek değildir."
"Evlatlarım, Mehdi Hazretleri bizim usulümüz üzere gelecektir. Deccal Yahudilerin Mehdisidir. İnşallah İslâm Mehdisi de yakında çıkacaktır; şimdi o devirdeyiz."
"Evlatlarım,Bu alem eski saraya benzer. Nasıl ki eski bir saray tamir edilince ömrü uzarsa, din-i mübin-i İslam da ihya edilirse kıyamet tehir olur. Dünyanın ömrü uzar."
"Evlatlarım,Hiç bir zaman, his ve tecrübeden ibaret olan müsbet ilimleri İlâhi ilimler üzere tercih etmeyin."
"Evlatlarım,Beni razı etmeniz için, en az benim sizi okuttuğum kadar Müslüman çocuklarını okutun, Allah'ı, peygamberi öğretiniz, Aksi halde kıyamet günü iki elim, on parmağım yakanızda olacaktır."
"Evlatlarım,Eshâb-ı Kirâm'ın hepsini sevenler ehli sünnet velcemaattandır. Bir kısmını sevmeyenlere Rafizi denir. İmam-ı Ali Hazretlerini sevmeyenlere de Harici denir.Bu, muhkem bir karar haline gelmiştir."
"Evlatlarım,Hadis-i Şerifte; "İçinde köpek bulunan eve melaike girmez." İçinde köpek bulunan eve melaike girmediği gibi, içinde mü'min kardeşine karşı kin ve kıskançlık bulunan kalp evine de melaike girmez.
"Evlatlarım, Aklın inkîşâfi, gelişmesi için, rabıta ve kalb ile zikre devam etmek lazımdır."
" Rabbim! Rahmet eylesin . Şefaatine mazhar eylesin. (ÂMİN)
BEDİR GAZÂSI VE ASHÂB-I KİRÂM’IN İTAATİ
BEDİR GAZÂSI VE ASHÂB-I KİRÂM’IN İTAATİ
Kureyş müşrikleri, Şam’a büyük bir ticaret kervanı göndermişlerdi. Kervanın gelirleri Müslümanlara karşı kullanılacaktı. Cebrâîl (a.s) bunu Peygamber Efendimize (s.a.v.) haber verdi. Müslümanlar, Medîne-i Münevvere’den kervanın yolu üzerine çıkacakları sırada Kureyşlilerin de bir ordu hazırlayıp Mekke’den hareket ettikleri haberi ulaştı. Cebrâîl aleyhisselâm gelerek Resûlullah Efendimize, Allâhü Teâlâ’nın, bunlardan hangisi üzerine hareket etse zafer kazanacağını vaad eylediğini haber verdi.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Kafileyi mi bekleyelim, Kureyş ordusuna mı karşı çıkalım?” diye Ashâb-ı Kirâm’ına suâl etti. Bazıları yeterli hazırlık görmediklerini öne sürerek Kureyş ordusu ile harp etmek istemediler. Ancak Peygamberimizin harbe meyilli olduğunu görünce Ashâb’ın büyüklerinden Sa‘d bin Muâz (r.a.) Hazretleri şöyle dedi:
“Yâ Resûlallah! Biz, sana iman edip seni tasdik ettik. Senin, Cenâb-ı Hak tarafından getirip bize haber verdiğin her şeyin hak olduğuna inandık. Her emrini işitip sana itaat etmeye yemin ettik. Bundan sonra her ne dilersen ferman buyur! Yâ Resûlallah! Eğer bize denizi göstererek içine girecek olursan, elbette biz de beraber gireriz; bizden hiç kimse geri kalmaz. Düşmanlarımızla karşılaşmak bize güç gelmez. Öyle ümit ederiz ki Allâhü Teâlâ, bize, seni hoşnut edeceğimiz hâller nasip eder.”
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) memnun olup “Haydi, Allah hayırlı kılsın. Size, Allâhü Teâlâ’nın, bu iki taifeden birini, bana vaad ettiğini müjdeliyorum. Vallâhi ben, müşrik kavmin tek tek maktul düşecekleri yerleri görüyor gibiyim.” buyurdular. İslâm ordusu hep birlikte Bedir’e yürüdüler. Hazret-i Allâh’ın yardımıyla Müslümanlar, kendilerinden üç misli kalabalık olan müşrik ordusuna galip geldiler.
Bedir Gazâsı’ndan anlaşılacağı üzere; Müminlere düşen vazife, Allâh’a ve Resûlüne itaat ederek sıkıntılı zamanlarda sebat göstermektir. Böyle sabreden itaatkâr müminlere Allâhü Teâlâ yardım eder, giriştikleri işlerden zaferle ve sevinçle çıkarlar, maksatlarına nâil olurlar. (Hayat Rehberi)
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَقَامُ الرَّجُلِ فِى الصَّفِّ فِى سَبِيلِ اللهِ اَفْضَلُ عِنْدَ اللهِ مِنْ عِبَادَةِ رَجُلٍ سِتِّينَ سَنَةً. (ك)
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:
“Bir kimsenin, Allah yolunda bir safta bulunması, Allah indinde (başka) bir kimsenin altmış sene ibadetinden daha faziletlidir.” (Hâkim, el-Müstedrek)
*Salavat-ı Şerife Getirmenin Faziletleri ve Faydaları*
*Salavat-ı Şerife Getirmenin Faziletleri ve Faydaları*
*Hz. Peygamber Efendimiz ( s.a.v ) buyurdular ki : Bir gün n bana Cenab-İ Hakkın dört büyük meleği Cebrâil, Mikail, İsrafil ve Azrail ( Aleyhimusselam ) geldiler.
*Cebrail (a.s ) bana dedi ki : ” Ya Resulallah ! Senin ümmetinden bir kimse sana günde on defa salavat okursa yarın kıyamet gününde ben onun elinden tutar, sıratı kuşlar gibi geçiririm.”
*Mikail ( a.s ) de dedi ki: ”* Ben o kula kevser havuzundan kana kana içiririm.”
*İsrafil ( a.s ) dedi ki : ” Ya Resulellah ! O kulun affı için başımı secdeye koyarım, Allahu Teala onu affetmedikçe başımı secdeden kaldırmam.”
*Azrail ( a.s ) de:* ” Ya Resulellah! Sana günde on defa salavat edenin ruhunu Peygamberlerin ruhunu kabz eder gibi kabzederim.” dediler.
*Bunun uzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v) :” Bu ne büyük lutuf ya Rabbi ! Bu ne büyük ihsan Allahım! ” buyurdular.
(Rasülümüzün ayı) Bu ayda bol bol selavatı şerife getirip Rasülümüzün şefaatine ve bu müjdelere nail olmayı Mevlam nasip eylesin🤲
Kalp rabbini zikrettikçe güzelleşir dil rabbini andıkça ehilleşir bu beden bu bedene ibadet
ettikçe yücelenir dost dost dostda dua yüceleşir benim duâ,m tüm kardeşlerime 🤲
Duâ eder 🤲 duâ beklerim 🤲
Ankara dört yol Esad, an Esselamu aleyküm
🌹HAYIRLI SABAHLAR 🥀 ELİF GÛL 🥀
"Hayatta olduğunuz müddetçe, ömrü fırsat biliniz. Bir müddet sonra hayat kapısı kapanacak, bu dünyadan ayrılacaksınız. Gücünüz yettiği müddetçe hayırlı işler yapmayı ganimet biliniz. Tevbe kapısı açıkken ve elinizde bu imkân varken bunu firsat biliniz, tevbe ediniz. Dua etmeye imkanınız varken, dua ediniz. Salih kimselerle beraber olmayı fırsat biliniz!." ~ Abdülkadir Geylâni (r.a) ~
"Namaz kılan yaşlıyı severim ama namaz kılan gence aşığım."Hz. Ömer *R.a* Rabbim adetlerini artırsın.
" NAMAZ❗ "Şu dünyada insanın başına gelebilecek en büyük musibet namaz kılmamaktır..
"Büyükler derlerki: kör olana felç olana çok üzülmeyin.. nihayetinde en son vefat ederler üç günlük dünyada çektikleri onlara şefaat eder kurtulurlar...
"Ama namaz kılmayana onlardan daha çok üzülün çünkü namaz kılmayan ya imansız gider, yada her kılmadığı namaz için 80 yıl azap görmek için cehenneme gider..ne acı veren yerdir o ateş...halbuki dünyada su var seccade var..imkan var..hemen kılıverse namazını cehennem azabından kurtarır kendini..
Namaz kılmamak için
Ya hayız olacaksın
Ya nifas olacaksın
Ya deli olacaksın
Ya ölü olacaksın
Ya baygın olacaksın
Başka hiç bir mazeret ve musade yoktur
"Üç mezhepte namaz kılmamanın cezası ölümdür..hatta hambeli mezhebinde namaz kılmayan kimseler müslüman mezarlığına gömülmez cenaze namazı kılınmaz bir kuyuya atılır
"Sahabe namazsızlıktan başka her hatayı günah görür ama namazsızlıgı küfre yorarlardı..
"Hanefi mezhebinde ise tevbe edene kadar hapsedilir..
"5 vakit namaz kılmayan kimsenin diğer amelleri kabul olmaz..bu şu demektir namaz kılan kimse oruç tutsa Allah onun orucuna katlarca sevap verirken
"Aynı orucu namaz kılmayan kimse tutsa sadece borcundan kurtulur ama o katlarca sevaptan mahrum olur..
"Kâfir ve munafık ile muslumanı birbirinden ayırt eden özellik 5 vakit namazdir... "Rabbim bizleri,gelecek neslimizi namaz kılanlardan eylesin.🤲
**İMAM-I RABBANÎ YOLU***
"***İMAM-I RABBANÎ YOLU***
"İmam-ı Rabbani hazretleri buyurmuşlardır ki;
"Bir insan çok bozuk olabilir, patavatsız olabilir edepsiz olabilir, şu veya bu olabilir, ama bu büyüklerin yolundaysa, yol çok sağlam ve çok kıymetli olduğu için, o kişi yine makbuldür, azizdir. Bu kendisinden dolayı değil, yolun özelliğinden dolayıdır. Büyüklerimiz, ya Rabbi, bu yola mensup olanlar, eninde sonunda senin rızana kavuşsunlar, diye dua etmişlerdir. Bu yol öyle bir yoldur ki, zerre kadar muhabbeti olan, mutlaka riza-i ilahiyeye kavuşur. Hasbel kader bozuk bir insan ise, dünyada kavuşamazsa, ölürken kavuşur.
Orada kavuşamazsa, kabirde kavuşur. Orada kavuşamazsa, mahşerde kavuşur. Orada kavuşamazsa cennette kavuşur. Eninde kavuşamazsa, sonunda muhakkak kavuşur. Çünki bu yol mutlak kavuşturucudur. "Rabbim:Rıza-i ilahiyesine kavuşmayı nasip etsin bu yoldan ayırmasın, bu yolda daim ve kâim eylesin, sevenlerden eylesin .🤲
🌿~~~ Bir Talebe Duâsı ~~~🌿 "Yâ Rabbî! Benim mideme bir lokma ekmeği, suyu, çayı nasip olmuş insanlara her daim yardım eyle. Dünyalarını, ahiretlerini güzel eyle. Onları her türlü belalardan, kötülüklerden, günahlardan uzak eyle Evlatlarını hayırlı, evlerine bereket, huzur ihsana eyle. Hastalarına şifa, dertlerine devâ ihsan eyle. Geçmişlerine rahmet, kalanlarına sağlık, sıhhat, afiyet ihsan eyle Yâ Rabbî!… Âmin!… 🤲🏻
12 Mart 2023 Pazar
İYİLİĞİ ANLATMAYANIN ve KÖTÜLÜĞÜ NEHYETMEYENİN LANETE
İYİLİĞİ ANLATMAYANIN ve KÖTÜLÜĞÜ NEHYETMEYENİN LANETE UĞRAMASI ve KALBİNİN BOZULMASI, ALLAHIN ONA GAZAP ETMESİ...
İbni Mes’ûd radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullahﷺ şöyle buyurdu:
“İsrailoğulları arasında dinden sapma, ilk defa şöyle başladı:
Bir adam bir başka adama rastlar ve:
Bana baksana! Allah’dan kork ve yapmakta olduğun şeyi terket. Çünkü bu sana helâl değildir,derdi. Ertesi gün, aynı işi yaparken o adamla tekrar karşılaşır ve kendisini yaptığı kötü işten
nehyetmediği gibi, onunla yiyip içmekten ve birlikte olmaktan da çekinmezdi. Onlar böyle yapınca Allah Teâlâ kalblerini birbirine benzetti. Sonra Resûl–i Ekrem şu âyeti okudu:
“İsrâiloğullarından kâfir olanlar Dâvud’un ve Meryem oğlu İsâ’nın diliyle lânetlenmişlerdir.
Bunun sebebi, baş kaldırmaları ve aşırı gitmeleriydi. Birbirlerinin yaptıkları fenalıklara mani
olmuyorlardı. Yapmakta oldukları ne kötü idi! Onlardan çoğunun inkâr edenleri dost edindiklerini görürsün. Nefislerinin onlara âhiret hayatı için hazırladığı şeyler ne kötüdür!
Allah onlara gazab etmiştir, onlar azab içinde temelli kalacaklardır. Eğer Allah’a Peygamber’e ve ona indirilen Kur’an’a inanmış olsalardı, onları dost edinmezlerdi, fakat onların çoğu yoldan çıkmış kimselerdir” [Mâide sûresi (5), 77–81].
Hz. Peygamber bu âyetleri okuduktan sonra şöyle buyurdu:
“Hayır, Allah’a yemin ederim ki, ya iyiliği emreder, kötülükten nehyeder, zâlimin elini tutup zulmüne mani olur, onu hakka döndürür ve hak üzerinde tutarsınız; ya da Allah Teâlâ kalblerinizi birbirine benzetir, sonra da İsrâiloğullarına lânet ettiği gibi size de lânet eder. ”
Ebû Dâvûd, Melâhim 17; Tirmizî, Tefsîru sûre (5), 6, 7
Aklınızda bulunsun Lavanta çayı o kadar çok hastalıklara şifa ki neredeyse mucize gibi ama biz buradan bir özelliğinden bahsetmek istiyoruz akşamleyin içeceğiniz bir bardak Lavanta çayı mükemmel kaliteli bir uyku uyumanızı sağlayacaktır kullanma şekli bir bardak suyun içerisine bir tatlı kaşığı lavanta bitkisi ekleyin 2 dakika kaynatıp 7 dakika demlendirin Yatmadan bir saat önce içebilirsiniz şifa olsun bilgi paylaşıldıkça güzel
Çaya limon eklemenin inanılmaz etkileri
Çaya limon eklemenin inanılmaz etkileri
* Kalp sağlığını destekleyen çay, bu sorunu yaşayanların iyileşmesine yardımcı oluyor ve felç gibi sorunları ortadan kaldırıyor.
* Ayrıca düzenli ve dengeli çay içmenin cilt, prostat, akciğer ve meme kanserine karşı savaştığı biliniyor. 2014 yılında yapılan bazı araştırmalar, siyah çayını önemini bir kez daha ortaya koydu.
* Ayrıca yine hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda; çay bileşiklerinin cilt, akciğer, ağız boşluğu, yemek borusu, mide, karaciğer, prostat ve diğer organların karsinojenezini azaltmaya yardımcı olduğu gözlemlenmiştir.
* Siyah çayın bu faydalarına C vitamini deposu limonu eklediğimizde, ekstra yararlar sağlayabiliriz. Limon aynı siyah çay gibi birçok faydayı ve vitamini içerisinde barındırmasıyla meşhur.
- Peki, Her gün limonlu çay içerseniz ne olur? Limonlu çayın faydaları nelerdir? İşte yanıtı...
* LİMONLU ÇAYIN FAYDALARI
Ağız içinde enfeksiyon riskini azaltarak diş eti arasında kalmış besinlerin çürümesini önler.
* Vücut ağrısı ve balgam gibi rahatsızlık belirtilerini hafifletmeye yardımcı olur. * * * * Burnunuzdan daha rahat bir şekilde nefes almanızı sağlar.
Vücudu C vitamini açısından destekler ve C vitamini takviyesi sağlar. C vitamini cilt parlaklığı için idealdir.
Bağışıklığı güçlendirerek virüslere karşı dirençli hale getirir.
* Mide içindeki asit oranını temizler.
* Yemeklerden sonra tüketildiğinde hazımsızlık sorununu azaltır. Bu nedenle mide rahatlar ve rahatsızlanmanın önüne geçilmiş olur.
* Diş yüzeyinin kararmasını engeller. Tükürük bezlerinin çalışmasını artırır.
* Ağız kokusuna iyi gelir ve fresh bir etki bırakır.
* Ağız içinde enfeksiyon riskini azaltarak diş eti arasında kalmış besinlerin çürümesini önler.
* Boğazda virüslerin ve bakterilerin çoğalmasını engeller. Bu durum kış aylarında hastalıkların vücuttan atılmasına yardımcı olur.
* Ölü deri hücrelerini yok etmeye ve cildi gençleştirmeye yarayan büzücü özelliklerle doludur. Bu nedenle cilt için bulunmaz bir nimettir.
* Akne, sivilce ve egzama ile etkili bir şekilde mücadele eden ve genel cilt sağlığını destekleyen anti-inflamatuar özelliklere sahiptir.
* Vücuttaki serbest radikallerin idrar yoluyla atılmasına yardımcı olur. Yani vücutta herhangi bir pislik kalmasının önüne geçer.
* Özellikle karın çevresi yağlanmasını azaltırken, yağ yakımını destekler.
* Ödemi atar ve kilo vermeye yardımcı olur.
* Bağışıklığı güçlendirerek virüslere karşı dirençli hale getirir ve bağırsakların daha düzenli çalışmasına katkı verir.
#LİMON #CAY #LİMONLUCAY
VÜCUDUMUZDAKİ DEĞİŞİMLERİ
VÜCUDUMUZDAKİ DEĞİŞİMLERİ DİKKATLİ İZLERSEK Bİ ÇOK HASTALIĞIN ÖN HABERCİSİ OLDUĞUNU GÖRÜRÜZ m.ulaş
Hastalıkların veya kanserin erken teşhisinde çok önemli olan bu belirtiler
Kanserin en erken belirtisiymiş
Kanser çağımızın en tehlikeli hastalıkları arasında yer alıyor. Her yıl milyonlarca insanın ölümüne sebep olan kanserin zararlarını azaltmak ve tedavi sürecinin daha etkili ilerlemesini sağlamak için erken teşhis büyük önem taşıyor. Bilinmeyen kanser belirtilerini fark edip erkenden bu tehlikeli hastalığı erken teşhis ederek hayatınızı kurtarabilirsiniz.
Kanserin en erken belirtisiymiş
Kanserin en yaygın belirtileri arasında geçmeyen yorgunluk, iştah kaybı, devamlı öksürük gibi rahatsızlıklar olduğu biliniyor. Ancak kanserin birçok farklı çeşidi bulunuyor. Her kanser çeşidinin kendine göre farklı belirtileri bulunuyor. Bu belirtilerin fark edilmeyip göz ardı edilmesi kanserin yıkıcı hale gelmesine sebep olabiliyor.
YÜZEN DIŞKI
Kanserin en erken belirtisiymiş
Yüzen dışkı, pankreas kanserinin erken uyarı işareti olabilir. Garip bir bağlantı gibi görünse de, pankreastaki tümörler organın kanallarını tıkayarak yağlı gıdaları parçalayan enzimlerin ve safranın tam olarak salınmasını durdurabilir. Bu iç reaksiyon olmadan, dışkı yağlı hale gelebilir ve yüzebilir. Ancak semptom mutlaka pankreas kanseri değildir, yüzen bir dışkı aynı zamanda kistik fibroz ve çölyak hastalığının bir belirtisi olabilir. NHS'ye göre , hastalığın ana semptomları arasında iştah kaybı, yorgunluk hissi, yüksek ateş ve sarı cilt yer alır
İŞİTSEL HALÜSİNASYONLAR YAŞAMAK
Hemen kontrol edin! Kanserin en erken belirtisiymiş
Rastgele sesler, hatta gerçek sesler duymak, bir akıl sağlığı durumunun belirtisi olabilir. Ama kanser de olabilir. Bilindiği gibi işitsel halüsinasyonlara hem kanserli hem de iyi huylu beyin tümörleri neden olabilir. Bu, tümörün beynin sesi işleyen, dili anlayan ve hafızayı kodlayan kısmı olan temporal lobda yer alması durumunda olabilir. Tümör, kulaktan beyne sinyaller gönderen bir sinire baskı yaparsa halüsinasyonlara da neden olabilir. NHS, gerçek gibi görünen ama gerçek olmayan şeyleri görmenize, duymanıza, koklamanıza, tatmanıza veya hissetmenize neden olan halüsinasyonlar yaşayan herkese tıbbi yardım almasını tavsiye ediyor.
TIRNAK ÜZERİNDEKİ DEĞİŞİMLER
Hemen kontrol edin! Kanserin en erken belirtisiymiş
Tırnaklarınızın rengine ve şekline dikkat etmek hayatınızı kurtarabilir. Tırnaklarınızın altındaki mavi, kahverengi veya siyah çizgiler cilt kanseri olduğunuzun bir göstergesi olabilir. Tırnaklarınızın şeklindeki bir değişiklik akciğer kanseri olabilir ve soluk tırnaklar karaciğer kanseri ile ilişkilendirilebilir.
Kanserin en erken belirtisiymiş uyanalım
Hemen kontrol edin! Kanserin en erken belirtisiymiş
Kanser çağımızın en tehlikeli hastalıkları arasında yer alıyor. Her yıl milyonlarca insanın ölümüne sebep olan kanserin zararlarını azaltmak ve tedavi sürecinin daha etkili ilerlemesini sağlamak için erken teşhis büyük önem taşıyor. Bilinmeyen kanser belirtilerini fark edip erkenden bu tehlikeli hastalığı erken teşhis ederek hayatınızı kurtarabilirsiniz.ALINTI
POLİPLERİNİZMİ
POLİPLERİNİZMİ VAR
sağlığımızın müthiş şifreleri m.ulaş
Yabani nane yani narpuz ıhlamur papatya biberiye çayı aç için sabah akşam 1 su bardağı kadar demleyin 25 gün devam edin poliplerinizden kurtulun şifa Allah tan kul vesile saygılar hepinize m.ulaş
KÖKNAR AĞACI
KÖKNAR AĞACI YAPRAĞI VEYA YAĞININ FAYDALARINI BİLİYORMUYUZ
sağlığımızın müthiş şifreleri m.ulaş
Köknar Ağacının 9mucize faydalarını biliyormuyuz
1) Enfeksiyonu Temizler
Köknar iğnesinden elde edilen yağın içinde alfa-pinen, beta-karyofillen ve alfa-humulen maddeleri bulunuyor.
Adı geçen maddeler enfeksiyonu temizleme ve yayılmasını önleme konusunda oldukça başarılı.
Vücudu enfeksiyondan kurtarmak için köknar yağının kullanımı önerilmektedir.
Köknar Ağacı
2) Kansere Karşı Koruyucudur
Alfa-humulen maddesi bakımından zengin olan köknar yağı, kanserli hücrelerin yayılmasını durdurmaktadır.
Bu yağı çeşitli şekillerde kullanarak vücudunuzu kanserden koruyabilirsiniz.
Kanser başlangıcı olan kişilerde ise serbest radikallerin yayılması önlenebilir.
Köknar Ağacı
3) Ağrı Kesicidir
Kan akışını hızlandıran bir etkiye sahip olan köknar yağı, kaslarda meydana gelen ağrıları dindirir.
Ağrı hissedilen anlarda bitkisel bir destek arıyorsanız köknar iğnesi yağından faydalanabilirsiniz.
Kokusunun ve içinde bulunan maddelerin ağrıları kısa sürede dindirdiği ifade edilir.
Köknar Ağacı
4) Stresi Yok eder
Aromaterapi alanında sıkça önerilen köknar yağı, sinir hücrelerini uyarır ve kasları gevşetir.
Stresle baş edebilmek adına bu yağı tercih edebilirsiniz. Dikkat dağınıklığını giderici özelliği vardır.
Köknar
Göknar Ağacı: Kazdağları’nın Endemik Bitkisi
Toprakla ve suyla buluşan tohumlar, dünyanın pek çok noktasında birbirinden farklı ağaçların oluşumu meydana getiriyor. Doğanın kendine has dokularından biri olan ağaçlar, oksijen döngüsünün sağlanması için Köknar ağacı, asırlardır topraklarda olan ve faydalarıyla insanları sevindiren bir ağaç. Bakın, köknar ağacının tür özellikleri varmış? Köknar ağacı hakkında bilgi edinmek ve ağacın anlamından, şifalı etkilerine kadar tüm özelliklerine dair detayları öğrenmek için yazımızı okuyabilirsiniz.
Kozalağı, sakızı ve yağı ile bitkisel bir ilaç olan köknar ağacı özellikleri ile şimdi bu
Bitkiler aleminde Çamgiller ailesinden olan köknar ağacı Latincesi abiestir.
Köknar ağacından Troya Atı yapıldığına dair hikayenin derinine inildiğinde ve köknar ağacı anlamı köken açısından incelendiğinde “at” manasına gelen etimolojik kaynağa ulaşılır.
Köknar, iğne yapraklara sahip olan bir tür ağaçtır ve ülkemizde yaygın şekilde bulunur.
Köknar ağacının kozalağından, tabakasından alınan sakızından ve yağından faydalanılır.
Her bir parçası ile merak uyandıran köknar ağacı bitkisel tedavi yöntemleri arasında yerini alır.
Bu ağacın iğnelerinden elde edilen köknar yağı, insanların kullanımı için uygundur ve doğru kullanımda birçok hastalığı yok etmektedir.
Dört mevsim yeşil kalabilen bu uzun boylu ağaçlar, genellikle piramit şeklini andırır.
Tepeden toprağa çok yakın konuma kadar dallanma özelliğine sahiptir.
Ağacın dallarında oluşan köknar kozalağı, açık yeşilden kahverengine çalan bir tondadır.
Genellikle ılıman iklimlerde daha gür yetişen köknar ağaçları, ortalama 70 yıl yaşayabilir.
Kirli havaya ve soğuğa karşı oldukça güçlü bir yapısı olan köknar ağaçları, bulundukları şehirlerde oksijen döngüsünü sağlamaktadır. Özellikle de sanayi bölgelerinde havanın yenilenmesini bu ağaçlar gerçekleştirir.
Köknar nerede yetişir sorusunun yanıtını merak ediyorsanız, ılıman iklimlerde yetiştiğini ifade edebiliriz.
Köknar ağacı Türkiye’de nerede yetişir sorusunun cevabı ise daha çok Güneydoğu Anadolu, Akdeniz ve Ege bölgeleri olmakla birlikte bu türün Marmara ve Karadeniz’in de bazı bölgelerinde olduğunu söyleyebiliriz.
Köknar ağacı çeşitleri ülkemizde yaygınlık açısından 4 başlıkta toplanabilir: Karadeniz Göknarı, Uludağ Göknarı, Kaz Dağı Göknarı ve Toros Göknarı.
İğne yapraklı bir ağaç görüldüğünde köknar ağacı mı çam ağacımı, köknar ağacı ile ladin arasındaki fark nedir gibi sorular gündeme gelebilir.
En bilinen iğne yapraklı ağaç çam olduğu için karışıklık yaşanması normaldir; bu yaprak türüne sahip birçok farklı ağaç türü mevcuttur.
Bu ağaçlar arasında çam kozalakları olgunlaşınca açılırken diğerlerinde bu durum oluşmaz.
Köknar Ağacının 5 Şaşırtıcı Özelliği
Köknar ağacı endemik ağaçlardan biridir. Kazdağları’nda görülen köknar ağacı, bu civardaki 32 endemik bitki arasında yer almaktadır.
Tarihi araştırmalara göre köknar ağacından elde edilen kazıklar, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul Fethi esnasında gemileri Haliç’e taşımak için kullanıldı.
İstanbul’un Fethi’nde önemli bir rolü olan köknar ağaçları, dönemin alimleri tarafından keşfedildi.
Balıkesir’de yaygın olan köknar ağaçları, İstanbul’a yakın olduğu için bu topraklardan alındı.
Göknar ya da köknar adıyla bilinen bu ağaç hem botanikte hem de tarihte önemli bir ağaçtır.
Köknar ağacının faydsları
1) Enfeksiyonu Temizler
Köknar iğnesinden elde edilen yağın içinde alfa-pinen, beta-karyofillen ve alfa-humulen maddeleri bulunuyor.
Adı geçen maddeler enfeksiyonu temizleme ve yayılmasını önleme konusunda oldukça başarılı.
Vücudu enfeksiyondan kurtarmak için köknar yağının kullanımı önerilmektedir.
Köknar Ağacı
2) Kansere Karşı Koruyucudur
Alfa-humulen maddesi bakımından zengin olan köknar yağı, kanserli hücrelerin yayılmasını durdurmaktadır.
Bu yağı çeşitli şekillerde kullanarak vücudunuzu kanserden koruyabilirsiniz.
Kanser başlangıcı olan kişilerde ise serbest radikallerin yayılması önlenebilir.
Köknar Ağacı
3) Ağrı Kesicidir
Kan akışını hızlandıran bir etkiye sahip olan köknar yağı, kaslarda meydana gelen ağrıları dindirir.
Ağrı hissedilen anlarda bitkisel bir destek arıyorsanız köknar iğnesi yağından faydalanabilirsiniz.
Kokusunun ve içinde bulunan maddelerin ağrıları kısa sürede dindirdiği ifade edilir.
Köknar Ağacı
4) Stresi Yok Eder
Aromaterapi alanında sıkça önerilen köknar yağı, sinir hücrelerini uyarır ve kasları gevşetir.
Stresle baş edebilmek adına bu yağı tercih edebilirsiniz. Dikkat dağınıklığını giderici özelliği vardır.
Köknar yağındaki uçucu maddeler uyku bozukluğunu ve strese bağlı davranışları çözmektedir.
Köknar ağacı bitkisi özündeki formlarla insan bedeninde rahatlatıcı bir etki yaratır.
Köknar Ağacı
5) Toksinlerden Arındırır
Vücudun pek çok noktasını uyaran köknar yağı, vücudu arındırmaktadır.
Zararlı maddelerin atılmasını ve bedenin arınmasını sağlayan bu yağ sayesinde yeni hücre oluşumu desteklenir. Yapısındaki tricyclene, alpha-pinene, camphene, limonen ve myrcene gibi maddeler sayesinde vücuttan bakterileri de temizlenir.
Toksinlerden arınmak için uçucu yağlar listenize köknar yağını da eklemeyi unutmayın!
Köknar Ağacı
6) Ev Temizliğini Kolaylaştırır
Köknar ağacının faydaları arasında ev temizliğini kolaylaştırması da yer alıyor.
Bu ağaçtan elde edilen yağ, temizlik suyuna eklendiğinde evdeki yemek kokusu temizlenebilir.
Ayrıca yüzeylerin temizlenmesi için de köknar yağını tercih edebilirsiniz. Bulunduğu noktadaki kirleri temizler.
Köknar Ağacı
7) Kemikleri Güçlendirir
Köknar ağacı üzerine yapılan araştırmalar, bu ağaçtan alınan yağın kemik sağlığını koruduğunu ifade eder.
Kemiklerde oluşan ağrı ve hasarı iyileştirmek için köknar ağacı yağı kullanımı önerilir.
İçerisindeki mineraller sayesinde kemiklerde oluşan hastalık önlenebilir.
Köknar Ağacı
8) Terlemeyi Önler
Ferah bir kokusu olan köknar ağacı yağı, kişisel bakımda kullanılır.
Ter kokusunu önleyen köknar yağı, vücudun daha temiz kalmasını sağlar.
Ter problemini bitkisel bir yolla çözmek isterseniz köknar yağını kullanabilirsiniz.
Köknar Ağacı
9) Solunum Sistemini Korur
Köknar yaprağı çayı ile hazırlanan bitki çayı, solunum problemlerini gidermektedir.
Nefesi açan bu etkili köknar çayı, solunum sisteminde herhangi bir hastalık oluşmasını önler.
Soğuk algınlığı ve grip gibi durumlarda köknar ağacının mucize etkilerini hatırlayabilirsiniz.
Köknar ağacı yaprağı çayı müzmin öksürükler için de tüketilebilir.ALINTI
Ellerinizde #sinirsıkışması varsa
Ellerinizde #sinirsıkışması varsa sakin bunun için bıçağa yatmayin,
Yani ameliyat olmayın..
Sinir sıkışması : çok uzun süren bir boyun rahatsızlıklarinin geldiği son aşama demektir
Yani boyunda önce küçük küçük fitiklar başlar
Sonra bu küçücük fitiklar kemiğin yapısını bozar
Bu arada fitiklar artar yahut büyür .
Ve orada biriken toksinler kol kaslarinin ve boyun askilarinın beslenmesini yavaşlatır .
Zamanla askilarda bu bozulmadan nasibini alır ve esnekliği azalmaya başlayınca ağrılar başlar
Boyundan itibaren kol adaleleri üzerinde biriken toksinler omuz dirsek ve bilek eklemlerinde yakılamayacak kadar artar .
Bu defa ödemler oluşur.
Odemleri ilaçla baskilariz.
Bu defada o ödemelerle birlikte kol bağlarında ve sinirlerde bozulma başlar .
Bakın omuzdan kollara inmiş olduk..
Bu sinirler bozuldukca sertleşir
Vücudumuzun sağlık belirtisi ESNEKLİĞİDİR.
ESNEKLİK KAYBOLUP SERTLİK OLUSUYORSA BU KONTROLSUZ SERTLESME DOKULARDA BİRİKEN TOKSİKLER VE KİRECTİR.
OMUZ VE DİRSEKTE BİZİ FAZLA RAHATSİZ ETMEYEN SERTLEŞME AVUC İCLERİNDE RAHATSIZ EDER ÇÜNKÜ ELLERİMİZİ KULLANMAK GÜNLÜK AKTİVİTELER İCİN EN GEREKLİ HALİMİZDİR.
SİNİR SIKIŞMASI AMELİYATİ OLDUGUNUZDA BU YİNE TEKRARLAR HATTA
BİR ÖNCEKİ AMELİYAT İZİ DE BU SERTLESMEYE KATKI SAGLADİGİ İÇİN ELLERİNİZ COK DAHA KÖTÜ HALE GELİR.
BUNUN TEDAVİSİ DE:
ANKARA DA DUZENLENEN 6. GELENEKSEL TİP KONGRESİNDE ANLATTİM.
SUNUM VİDEO HALİ İLE
YOU TUBE DE VAR
BİRDE GECE YATARKEN AVUÇLARİNİZA ŞU KARİSİMİ SÜRÜNÜZ ;
YARİM FİNCAN ZEYTİNYAĞINA
9 DAMLA KEKİK YAĞI
5 DAMLA CEVİZ YAĞI
5 DAMLA LİMON YAĞI.
TUM ELLERE SÜRÜP İYİCE YEDİRİP
EL MASAJLARİ YAPİP ÖYLECE UYUYUNUZ.
SABAH GENÇ DİNC VE SİZE TESEKKUR EDEN ELLERLE UYANİRSİNİZ.
AİDİN SALİH HANİM
ALLAH CC RAHMET EYLESİN MEKANI CENNET OLSUN İNŞAALLAH
Rus hac dünya düzmüş
Rus hackerların sızdırdığı gerçek dünya fotoğrafı. Bunu ilk kez göreceksiniz 💥👇
📌 1968 yılındaki bu fotoğrafı NASA uydusu çekmiş ve üzerinde herhangi bir düzenleme yapılmamış. Görüldüğü üzere "dümdüz ve kapalı bir sistem" var...
#FlatEarth #DüzDünya
***Allah-ü Zül-Celal, insanoğlunu eşref-i mahlukat olarak yaratmış, ona akıl nimetini bahşetmiş ve Peygamberleri vasıtası ile ha
***Allah-ü Zül-Celal, insanoğlunu eşref-i mahlukat olarak yaratmış, ona akıl nimetini bahşetmiş ve Peygamberleri vasıtası ile hak yolu göstermiştir.
Bütün peygamberler insanoğluna hakkı öğretmek ve onu dünya ve ahirette saadet ve selamete kavuşturmak vazifesi ile gönderilmişler ve bu uğurda pek çetin meşakkatlere sabır göstererek bu vazifelerini yerine getirmişlerdir.
Hatemü’l-Enbiyâ olan Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Allah yolunda hiç kimsenin karşılaşmadığı sıkıntılarla karşılaşmış, pek çok eziyetler çekmiştir. Sahabe-i Kiram Hazeratı, gerek Hz. Peygamber zamanında gerek Hulefâ-i Râşidîn döneminde Allah yolunda pek büyük hizmetler yapmışlardır.
Daha sonra gelen İslam büyükleri ve müslümanlar da insanlığın İslamiyet’le şereflenmesi ve kurtuluşu için çok büyük gayretler göstermişler; bu uğurda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak milyonlarca insanın hidayetine vesile olmuşlardır.
Allah yolunda yapılan bu hizmetlerin Allah ve Resulü indindeki kıymeti çok büyüktür. Cenab-ı Hak bir çok ayet-i kerimede Allah yolunda gayret edilmesini ve bu uğurda sebat gösterilmesini tavsiye buyurmuş; bunun karşılığında da hem dünyada hem de ahirette bir çok nimetler va’detmiştir. Nisa Suresi’nin 95. ve 96. ayet-i kerimelerinde mealen şöyle buyuruluyor: “Mü’minlerden -özür sahibi olanlar dışında- oturanlarla, Allah yolunda malları ve canlarıyla hizmet edenler bir olmaz. Allah, malları ve canlarıyla hizmet edenleri, derece bakımından oturanlardan üstün kıldı. Gerçi Allah hepsine de güzellik vaat etmiştir; ama hizmet edenleri çok büyük bir ecirle oturanlardan üstün kılmıştır.
O’nun tarafından dereceler, bağışlama ve rahmet vermiştir. Allah çok bağışlayıcı ve merhamet edicidir.”
Yine Saf Sûresi’nin 10 ila 13. ayeti kerimelerinde “Ey iman edenler! Sizi elim bir azaptan kurtaracak olan ticareti size göstereyim mi? Allah’a ve Rasülüne iman eder, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda hizmet edersiniz. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. İşte bu takdirde Allah, sizin günahlarınızı bağışlar, sizi altından ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerindeki güzel meskenlere yerleştirir. İşte en büyük kurtuluş budur. Seveceğiniz başka bir şey daha var: Allah’tan büyük bir yardım ve yakın bir fetih. Mü’minleri bunlarla müjdele” buyurulmaktadır.
***H.Ş. :“Bir çok hastalığın gerçek sebebi çok yemedir” (C. Sağır 1/36) .
,***Peygamber Efendimiz bir hadislerinde aynı konuya işaret etmişlerdir:
“*Emniyetli (Korkusuz) yaşamak ve sağlıklı olmak iki büyük nimettir ki, insanlardan pek çoğu bu iki nimetten mahrumdur” (İ. Sünnî vr. 10b).
Yine bir başka hadislerinde;
“ Sağlık lı mümin, hastalıklı müminden daha iyi, daha üstün ve Allah’a daha sevimlidir” buyurmuşlardır (İbni Mâce zühd Hadis 4168) .
Bir başka hadislerinde de;
“* Ey insanlar! Şüphesiz ki dünyada insanlara, imân ve sağlıktan daha kıymetli bir şey verilmemiştir. Böyle olunca, yüce Allah’tan bunları isteyiniz” buyurdu (Müsned 1/8).
İslâmiyet, sağlık noktasında koruyucu hekimliği ön plâna çıkarır. Bir başka ifâde ile, hastalıkların sebeplerini dikkate verir ve bunlara riayet edilmesini ısrarla ister. Bu hususta özellikle az yeme tavsiye edilmektedir.
Nitekim bir hadislerinde Peygamber A. S.
“* İnsanoğlu midesinden daha zararlı bir kap doldurmamıştır. İnsanoğluna belini doğrultacak birkaç lokma kâfidir. Mutlaka yemesi gerekirse, midesinin üçte birini yemeye, üçte birini içmeye, üçte birini de nefes alıp vermeye (havaya) bırakmalıdır” buyurmuştur (Tirmizi zühd Hadis 2380).
Çok yeme, pek çok hastalığın sebebi olarak gösterilmiştir:
“Bir çok hastalığın gerçek sebebi çok yemedir” (C. Sağır 1/36) .
Yine bir başka hadislerinde aynı konuya işaret etmiştir:
“Allah’a en sevgili olanınız; az yiyenleriniz, vücut bakımından da hafif olanlarınızdır”
(Kenzü’l Ummal 3/7084).
Sağlığın muhafazası için her türlü tehlikelerden uzak durulması istenir.
Nitekim Peygamber A.S.
“ Her kim korkuluksuz bir damda yatıp uyur da, geceleyin damdan düşüp ölürse sorumluluğu kendisine aittir. Her kim de fırtınalı bir zamanda deniz yolculuğuna çıkar, fırtınaya yakalanıp ölürse, bunun da sorumluluğu kendisine aittir” buyurmuştur (Müsned 5/79, 271).
Yine Peygamber A.S. kirli ve pis şeylerden sakındırmıştır:
“Her kim elinde et kokusu (bulaşığı) olduğu halde, yıkamadan yatıp uyur, bu sebeple de kendisine bir şey isabet ederse, ancak kendisini suçlasın” (Ebu Davud etime Hadis 3852)
Şap hastalığı çıktı d
Şap hastalığı çıktı denilerek o aşı denilen sıvılar masum hayvanlara zerk edilerek hem kurban bayramını yok etmek hemde o şeytani yapay etler insanlara yedirilmek isteniyor bunlar küreselci şeytana tapan siyonist satanistlerin dinsiz kafirlerin sinsi ve şeytani plan ve projeler !
Peygamber efendimiz s.a.v., Mekke'den Tâife hicret etmiş, akrabalarından olsun birkaç kişiyi müslüman yapabilirmiyim demişti. Tâiflililer değil müslüman olmak, O'nu taşlattılar. Halsiz düşen ve bir taşın altına sığınan, sonra da dirseğini yere vererek uyuya kaldığı yere yapılan Kû (كوع) camii şerifi.
•İnsan da zanneder ki; elindekiler asla tükenmeyecek ve asla yok olmayacak:
•İnsan da zanneder ki; elindekiler asla tükenmeyecek ve asla yok olmayacak:
Şu an elinizde olan gelip geçici nimetler, eninde sonunda yok olmaya mahkûmdur. Allah katındaki nimetler ise bâkidir; ebedidir, asla tükenmez.
Nahl, 96
•Bu dünya, insanın, geçici zevkler içinde kalıcı tatların var olduğu zannıyla hareket ettiği bir imtihan alanıdır. Hepsi bir gün bitecek, geriye kalan sadece salih ameldir:
Kalıcı olan sâlih ameller ise Rabbinin katında, sevap olarak da ümit olarak da daha hayırlıdır.
Kehf, 46
11 Mart 2023 Cumartesi
***«ey Şiblî! Sevginin başı yangın, sonu ise ölümdür.
***Anlatıldığına göre Hallac-ı Mansur'u (rehimehullahu) seksen gün hap-setmişler, İmam-ı Şiblî (rehimehullahu) bir gün ziyaretine gitmiş ve «ey Mansur, Muhabbet nedir» diye sormuş. Mansur «bu soruyu bana bugün değil, yarın sor» demiş. Ertesi gün olunca Mansur'u zindandan çıkarırlar, ve üzerinde boynunu vurmak üzere yere yaygı yayarlar, bu sırada İmam-ı Şibli çıka gelerek karşısında dikilir. Bu anda Mansur ona seslenir, «ey Şiblî! Sevginin başı yangın, sonu ise ölümdür.
Hallac-ı Mansur'un nazarında Allah'dan başka her şeyin batıl olduğuna kesin kanaat gelince ve yalnız Allah'ın hak olduğunu bilince, hak isminin onun kendi adı olduğunu unutmuş ve sen kimsin sorusuna muhatap olunca «ben hakkım» diye cevap vermiştir.
***Allah'ım! Bize ölmeden evvel tevbe etmeyi nasib eyle, gaflette iken bizi ikaz buyur!
***Mansur İbni Ammar (rehimehullahu), bir delikanlıya öğüt verirken ona der ki, «ey delikanlı! Gençliğin seni aldatmasın. Boş kuruntulara dalarak tevbe etmeyi hep ileriye bırakan ve öleceğini düşünmeyen nice genç vardır ki» «Yarın, ya da öbür gün tevbe edeceğim» diye cevap verir. Oysa tevbeye sıra getirmeden ölüm meleği ona geliverir ve kabrin boşluğuna yuvarlanır, artık orada ona ne malın, ne kölenin, ne çoluk-çocuğun ve ne de ana-babanın bir faydası vardır.
Nitekim ulu Allah (C.C.) şöyle buyuruyor:
— Ne malın ve nede çoluk-çocuğun fayda vermediği gün. Yalnız Allah'a temiz kalb ile gelen müstesna» (36-Kur'an-ı Kerim/Şuara Sûresi, 88—89).
Allah'ım! Bize ölmeden evvel tevbe etmeyi nasib eyle, gaflette iken bizi ikaz buyur ve elçilerin önderi olan Peygamber'imizin şefaatinden faydalanmamızı müyesser eyle.
Müminin özelliği, günah işler-işlemez hemen o gün, hatta o anda tevbe etmesi, işlediği kusura karşı pişmanlık duyması, dünyadan azık edecek kadar bir paya razı olarak onun ile oyalanmaması, kendini ahiret için amel etmeye vermesi ve Allah'a ihlâs içinde ibadet etmesidir.
***Sahici muhabbet, şu üç davranışta belli olur:
***Anlatıldığına göre sahici muhabbet, şu üç davranışta belli olur:
1 - Aşık, sevdiğinin sözünü diğerlerinin sözlerine tercih eder.
2 — Aşık, sevgilisi ile oturup kalkmayı başkaları ile birarada olma-ya tercih eder.
3 — Yine aşık, sevgilisinin rızasını kazanmayı, başkalarının hoşnutluğunu elde etmeye tercih eder. (El Münteha - Nam Kitapta da böyledir.)
FELÇ GEÇİRMİŞ EL VE
BİLGİNİZ OLSUN.!
FELÇ GEÇİRMİŞ EL VE AYAKLAR İÇİN KESİN ÇÖZÜM
Ailenizde veya etrafınızda felç,romatizma,kırık sonrası cansız kalan uzuv gibi hastalıklara sahip insanlar varsa size bir tarif …vereceğim. Bu tarif Almanya’da bir prof. tarafından 20 yıl kadar önce yapıldı ve felç geçirmiş ayak üzerinde uygulandı. Felç sebebi ile kasılan ve o şekilde kalan parmaklar tam olarak açıldı.
Saf zeytin yağı ve turşu tuzu ile yapılan basit bir karışım.
BİR LİTRE ZEYTİN YAĞI
YARIM KİLO TURŞU TUZU
•Hepsi bu kadar.Tuzu ve zeytin yağını bir şişede karıştırın.2,5 lt kola şişesinde karışımı hazırlamanız daha kolay olur. Bu şişeyi güneş alan bir yere koyuyorsunuz elinizin altında bir yer olursa iyi olur. Gün içinde fırsat buldukça çalkalayıp tekrar güneşe koyun.O tuz çalkalamanın etkisi ve güneşin ısısı ile yağın içinde eriyor ve dipte tortu haline geliyor. Mesela 25-30 derece arası ısıda 10 gün güneşlense yetişir.
•Tuz eridikten sonra rahatsızlığı olan kişi güneşe uzanır ve güneş kremi gibi bu yağ şikayet olan bölgeye sürülür.Yağı sürmeden önce şişeyi mutlaka çalkalayın.Kişi ile birlikte diğer kişilerde görebilir zaten o macun sürüldüğü andan itibaren damarların açılmasını.Ciddi anlamda elektrik çarpıyormuş gibi garip hareketlere şahit olabilirsiniz.Yarım saat kadar güneşlenip ılık suyla masaj yaparak yıkayın. Bunu haftada 3 gün yapsanız dahi yeterli. Çok zor değil uygulayın derim.Heleki felç geçirmiş bir uzvun asla dönüşü olmayan bir tıbbı yanıltması benim çok hoşuma gitti...
(Dilek Yıldırım Alıntıdır
#FELC #İNME #FELCLİLİK #SİFALİBİTKİLER
10 Mart 2023 Cuma
9 Mart 2023 Perşembe
Sağlık recetesi burada , Oku kâinat eczanesi de neler var?
Sağlık recetesi burada ,
Oku kâinat eczanesi de neler var?
Halk içinde mu'teber bir nesne yok,devlet gibi,
Olmaya devlet cihanda bir nefes,sıhhat gibi.
.K.Sultan Süleyman
Adele kuvveti için: Kereviz ve sarımsak.
Ayak terlemesine:
Kına yakılır.
Baş ağrısına:
Söğüt kabuğu ve yaprakları veya biberiye çayı, banyodan çıkmadan ayakları soğuk su ile yikamak.
Bağırsak gazında:
Bir demet maydanoz yenir,veya bir çay kaşığı kimyon su ile içilir.
Böbrek iltihabında ve taşında:
Her gün bir kaşık keten tohumu yenir,papatya,demir bıtırak,ayrık kökü, maydanoz,ve iğde çayı içilir.
Basur'a:
Ebegümeci suyu,içilir kabızlık önleyici gıdalar, ve sıcak su banyosu.
Damar tıkanıklığına:
Kereviz ve karabaş otu çayı içilir.
Diş ağrısına:
Sirke ile gargara,karanfil konulur.Siyah dut yenir.
Felç de: Kan verilir,sarımsak yenir,her gün bir çay kaşığı kimyon içilir.
Habis urlarda:Â
Soya,vişne ve tahin yenir.
İdrar yolu hastalığı:
Karabaş çayı,nane ve papatya çayı içilir.
İshal için:
Kestane ve pirinç unu yenir,kuru nane veya kuru çay su ile yutulur,soğuk bal şerbeti içilir, hepsi birden değil,
Kansızlık da:
İncir,elma,üzüm, ıspanak ,keçi boynuzu veya pekmezi yenir.
Kabızlık da:
Çavdar ekmeğine devam,sıcak bal şerbeti içilir. Bol ılık suya devam edilir.
Kolesterol de:
Yulaf ekmeği ve kültür fizik hareketlere devam edilir,ceviz veya suyuna,limon suyuna devam edilir.
Mide yanması ve ekşimesine:
Havuç patates yenir,semiz otu veya tavuk suyu içilir, yaş veya kuru nane çayı içilir, zencefilli bal,eniyisidir,mucerrebdir.Kantaron çiçeği çayı da iyi gelir.
Nezlede:Yatarken baş örtülür,tenturdiyotlu su ile gargara yapılır, limon suyu veya tuzlu su damlatılıp çekilir.
Öksürük te:
Soğan bol tüketilir, balla zencefil,zerdacal,karabiber,kimyon çörek otu ve tarcinli macun kesin çözüm.
Romatizma ve kireçlenme de:
Kereviz tohumu,çörek otu ve özerlik tohumu hergun uç öğün alınır beş gedikli (dilimli) çınar yaprağı çayına devam edilir.
Safra taşına:
İki kaşık bal,iki kaşık limon suyu bir fincan su ile karışıp içilir, barutlu su da iyi gelir.
Ses kısıklığı na:
Yemek sodas ile ılık gargara,çiğ yumurta içmek,
Şeker hastalığına:
Kekik çayına devam,pînar çayına devam,civanperçemi çayı içilir ve hergun bir baş soğan yenir.ceviz ve zeytin yaprağı çayı da düşürür.
Yüksek tansiyon'a:
Tuzlular dan uzak durmak,sarımsak,soğan tüketmek, yemeklerden sonra limonlu suya devam,ve çocuk aspirini içmek.bir faydası,bin zararı olan kimyasallardan uzak durmak.
8 Mart 2023 Çarşamba
HAPŞIRMAK..! ▪︎Hapşırırken sol tarafa dönüp hapşırmak bilinç altında geçmişe ait kötü bir kayıdı siler .... (vücudunla değil başınla) SOL = Geçmiştir
HAPŞIRMAK..!
SAĞ TARAFINA YATARAK UYUMAK Sağlıklı bir uykunun, günlük aktivitelerinizde enerjik olmak için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Bilimsel yollarla da kanıtlanan sağ tarafa uyumanın efendimiz (sav)'in de ehemmiyet gösterdiği ehlince malum.. Peygamber efendimiz (s.a.v) uyurken sağ yanına doğru yatarak uyurdu. Riyazü's-Salihîn adlı hadis kitabında şöyle rivayet ediliyor: Bera b. Azib (r.a)'den: Peygamber Efendimiz (s.a.s) yatağına girdiğinde sağ tarafına yatardı; sonra, "İlâhî!.. Kendimi sana teslim ettim. Yüzümü sana tevcih ettim, işlerimi sana emanet ettim. Sevabını ümit ederek ve azabından korkarak sana sığındım. Senden başka kendisine sığınacak ve korunacak kimse yoktur. Gönderdiğin kitaplara ve yolladığın peygamberlere iman ettim." (Riyazü's-Salihîn; c. 2 s. 206-207-208-209.) diye dua ettiği.. Hafsadan (r.a.) rivayetle: Hz. Peygamber uyumak üzere uzandığında sağ elini yanağının altına koyar, sonra, "Allah'ım, kullarını dirilteceğin kıyamet Gününde beni azabından koru" diye duâ eder ve bunu üç defa tekrarlardı. (Camiüssağir Hadîs No: 6558) ..buyuruyorlar.. SAĞ TARAFA UYUMANIN 6 FAYDASI 1. Dalağınızın işini daha iyi yapmasına izin verir. Dalak, lenfatik sistemin en büyük organıdır ve vücudunuzun sol tarafında bulunur. sağ tarafta uyurken, dalak daha verimli çalışır. Bunun ana nedeni yer çekimi. Dalağın kan akışını hızlandırır ve bu da kirleri daha çabuk filtrelemesine izin verir. 2. Lenfatik sisteminizin işlevini geliştirir Lenfatik sistem, sistemimizdeki atıkları ve toksinleri uzaklaştırarak vücudumuzda hayati bir rol oynamaktadır. Uzmanlar, toraks kanalı (lenfatik sistemin en büyük lenf damarı) sol tarafımızda olduğunu söylüyor. Bu yüzden sağ tarafta uyku vücudun atık maddeleri daha etkin bir şekilde işleyebilmesine yardımcı olabilir. Lenfatik sistem ayrıca dokularınıza yağ, protein ve diğer önemli maddelerin taşınmasını sağladığı için sol tarafınızda bulunur; hücreleriniz bu besin maddelerini daha hızlı almanızı sağlar. 3. Bağırsağın İşlevini Kolaylaştırır. İnce bağırsak ve kalın bağırsak arasındaki bağlantı, ‘ileoçekal valf’ adı verilen bölgede vücudunuzun sol tarafında bulunur. Sağ tarafta uyuduğunuzda, yerçekimi kuvvetleri atık ürünlerin ince bağırsaktan kalın bağırsağa geçmesini kolaylaştırır. Bu kolonun vücudunuzdaki atıkları daha çabuk ortadan kaldırmasını sağlar. 4. Mide Ekşimesini Azaltır Sık sık mide ekşimesi çekiyorsanız, sağ tarafta yatmak iyi bir fikirdir. Bu pozisyonda, mideniz özofagusunuzu karnınıza bağlayan kalp sfinkterinin altında bulunacaktır. Sağ taraftaki uyku pozisyonu mide içeriğinin özofagusa geri gelmesini önler. 5. Karaciğerinizi, aşırı yüklemeden kurtarır Sağ taraftaki uyku pozisyonu toksinlerin ve diğer zararlı maddelerin karaciğerinize aşırı yüklenmesine izin vermeyecektir. 6. Kalbiniz için iyidir Kalbin sol tarafı akciğerlerden kan alır ve vücuda pompalar. Bu nedenle, sağ taraflı bir uyku pozisyonu, kalbinizin işini daha kolay ve etkili bir şekilde yapmasına yardımcı olabilir. Sağ tarafta uyuduğunuzda, yerçekimi dolaşım sisteminizin işleyişini kolaylaştırır, özellikle aorta ve inferior vena kava, alt vücudun kalbe doğru oksijensiz kanı taşır ve omurganızın rahatlamasını sağlar.
Âhir Zaman ( İman-ı Koruma Zamanı ) .. Âhir zaman, Ehl-i sünnet vel cemaat itikadını doğru öğrenip, iman hırsızlarına karşı imanı koruma zamanıdır. Başka şey çalınsa o kadar önemli olmaz; ama Allah korusun, imanı çalınan sonsuz olarak Cehenneme gider. İlmihalini bilmeyen, imanını koruyamaz. Bozuk din adamlarını dinlemek, bozuk bir din kitabını okumak çok zararlıdır; çünkü imanı kaybetme tehlikesi vardır. İnsan altını, elması sokağa bırakmaz. Aksine, en iyi şekilde korumaya çalışır. İman ise bunlarla kıyaslanamayacak derecede kıymetlidir. Bu yüzden, öyle kimseleri dinlemek, öyle yazıları okumak çok tehlikelidir.
Her an sayısız nimetler içindeyiz, şükür aklımıza geliyormu? İmam-ı gazali hazretleri buyurdu ki: İnsanları nimetin şükründen cehalet ve gaflet alıkoymuştur. Bundan dolayı nimete şükrü; sadece Elhamdülillâh veya Allaha şükür demek olduğunu zannederler. Bilmezler ki şükrün mânâsı; nimeti, nimetten kastedilen hikmetin tamamlanmasında kullanmak demektir. Bu da ibadettir. Yine Cenab-ı Hak, farkında olmadığımız o kadar çok nimet vermiş ki, bunların çoğu aklımıza gelmez. Mesela, hava nimetinden ötürü Allaha şükretmek aklımıza gelmez. Eğer bir kişi havasız kalsa birkaç dakikada ölür. Herhangi bir sebepten dolayı havasız kalan bunu nimet olarak takdir eder ve Allah'a bundan dolayı şükreder. Bu ise nimetten gafil olmanın sonucudur. Zira onların şükretmeleri nimeti kendilerinden aldıktan sonra kendilerine geri vermeye bağlıdır. Halbuki bütün hallerde nimete karşı şükretmek sadece bazı hallerde şükretmekten daha evlâdır. Gözü gören bir insanı gözünün sıhhatinden dolayı Allaha şükreder görmezsin. Ancak gözü kör olduktan sonra eğer kendisine geri verilirse şükreder ve nimet sayar. Allahü teala rahmetinin geniş olmasından ötürü bütün halka bunu vermiştir. Her durumda halk için bol bol ihsanda bulunmuştur. Fakat cahil bunu nimet saymaz. Bu gafil insan kötü köle gibidir. Daima azarlanmayı hak eder, bir saat azarlanmazsa onu canına minnet sayar. Eğer daima hakaret görmezse rahatlık batar, şükrü terk eder. İnsanlar çok veya az kendisine özel olarak verilen mala karşı şükrederler, Allah'ın bütün insanlara ortak olarak vermiş olduğu bütün nimetleri unuturlar. Nitekim bir kişi fakirliğini âriflerden birine şikâyet etti ve bundan çok üzüldüğünü belirtti. Ârif zat ona dedi ki: 'Senin iki gözünün kör olup onbin dirhemin olması seni sevindirir mi?' Adam 'Hayır!' dedi. Ârif zat 'Dilsiz olup onbin dirhemin olmasını ister misin?' dedi. Adam 'Hayır!' dedi. Ârif zat, 'O halde Mevlânın senin yanında ellibin dirhem değerinde nimetleri olduğu halde şikâyet etmeye utanmıyor musun?' dedi... Mehmet Oruç
KULLANANLARDAN BORAKS
KULLANANLARDAN BORAKS VE KARBONATLA TEDAVİ MUCİZELERİ... *...